Neoliberal Kentçilik: Kentler ve Piyasaların Egemenliği

Neoliberal ideoloji devletin müdahalesinden ve toplumsal kollektivitelerin eylemlerinden özgürleştirilmiş açık, rekabetçi ve “düzenlenmemiş” piyasaların sosyoekonomik kalkınma için en uygun mekanizma olduğu inancına dayanır. Neoliberalizm, 1970’lerin sonuna doğru kitlesel üretim endüstrilerinin düşen kârlılığına ve Keynesci sosyal refah yapılarının krizine karşı gelişen stratejik bir siyasi tepki olarak önem kazandı. Birikim rejimlerinin ve yerleşik yönetişim sistemlerinin dağılmasına tepki olarak, eski sanayileşmiş dünyanın ulusal ve yerel yönetimleri, ilk başta çekingen bir tavırla da olsa, savaş sonrası düzenin yerleşik kurumsal temellerini çözmeyi ve piyasa disiplininin, rekabetin ve metalaştırmanın kapsamını genişletmeyi amaçlayan bir dizi politikayı hayata geçirmeye başladılar. Bu bağlamda, neoliberal doktrinler, başka şeylerin yanı sıra, devletin sanayinin düzenlenmesinden elini çekmesini, örgütlü emeğe karşı saldırıları, sermaye sahiplerinin vergi payının düşürülmesini, kamu hizmetlerinin ve mallarının özelleştirilmesini, sosyal yardım programlarının yürürlükten kaldırılmasını, uluslararası sermaye hareketliliğinin arttırılmasını ve yerellikler arası rekabetin yoğunlaştırılmasını meşrulaştırmak üzere işe koşuldu. 1980’lerde, neoliberalizm, kapitalist küreselleşmenin egemen siyasi ve ideolojik formu haline geldi.

Neoliberal Urbanism: Cities and the Rule of Markets

Neoliberal ideoloji devletin müdahalesinden ve toplumsal kollektivitelerin eylemlerinden özgürleştirilmiş açık, rekabetçi ve “düzenlenmemiş” piyasaların sosyoekonomik kalkınma için en uygun mekanizma olduğu inancına dayanır. Neoliberalizm, 1970’lerin sonuna doğru kitlesel üretim endüstrilerinin düşen kârlılığına ve Keynesci sosyal refah yapılarının krizine karşı gelişen stratejik bir siyasi tepki olarak önem kazandı. Birikim rejimlerinin ve yerleşik yönetişim sistemlerinin dağılmasına tepki olarak, eski sanayileşmiş dünyanın ulusal ve yerel yönetimleri, ilk başta çekingen bir tavırla da olsa, savaş sonrası düzenin yerleşik kurumsal temellerini çözmeyi ve piyasa disiplininin, rekabetin ve metalaştırmanın kapsamını genişletmeyi amaçlayan bir dizi politikayı hayata geçirmeye başladılar. Bu bağlamda, neoliberal doktrinler, başka şeylerin yanı sıra, devletin sanayinin düzenlenmesinden elini çekmesini, örgütlü emeğe karşı saldırıları, sermaye sahiplerinin vergi payının düşürülmesini, kamu hizmetlerinin ve mallarının özelleştirilmesini, sosyal yardım programlarının yürürlükten kaldırılmasını, uluslararası sermaye hareketliliğinin arttırılmasını ve yerellikler arası rekabetin yoğunlaştırılmasını meşrulaştırmak üzere işe koşuldu. 1980’lerde, neoliberalizm, kapitalist küreselleşmenin egemen siyasi ve ideolojik formu haline geldi.

___

  • Bourdieu, P. (1998) Acts of Resistance: Against the Tyranny of the Market. New York: Free Press.
  • Brenner, N. (2004) New State Spaces. Oxford: Oxford University Press.
  • Brenner, N., ve Theodore, N. (Der.) (2002) Spaces of Neoliberalism: Urban Restructuring in North America and Western Europe. London: Blackwell.
  • Harvey, D. (2005) A Brief History of Neoliberalism. Oxford: Oxford University Press.
  • Lipietz, A. (1994) The national and the regional: their autonomy vis-à-vis the capitalist world crisis. R. Palan ve B. Gills (Der.), Transcending the State-Global Divide içinde (23–44). Boulder, CO:Lynne Rienner Publishers.
  • Peck, J. (2004) Geography and public policy: constructions of neo-liberalism. Progress in Human Geography, 28, 392–405.
  • Peck, J. ve Theodore, N. (2007) Variegated capitalism. Progress in Human Geography 31, 731–772.
  • Peck, J., ve Tickell, A. (2002) Neo-liberalizing space. Antipode, 34, 380–404.
  • Peck, J., Brenner, N., ve Theodore, N. (2009) Postneo-liberalism and its malcontents. Antipode 41 (1): 94–116.
  • Polanyi, K. (1944) The Great Transformation. Boston: Beacon Press.
  • Weber, R. (2002) Extracting value from the city: neoliberalism and urban redevelop-ment. Antipode 34, 519–540.