Edward Said “Oryantalizm” kavramını aktarması sebebiyle sömürgecilik sonrası (post-kolonyalizm) çalışmalarının akademik gelişiminin yaratıcısı olarak görülmektedir. Orientalism onun başyapıtı kabul edilmektedir. Edward Said, günümüz gerçekliğini anlamak için gereken ontolojik çerçeveden kopuk, basit bir ikili zıtlık platformu olarak, yalnızca “Şark” ve “Garp” kavramlarına dair geleneksel anlayışı değil, “Doğu-Batı” ikiliğini de tahrip eden sözde “Batılı” hegemonya biçimlerinin yapı sökümünde bir öncüdür. Lakin bu yanlış ve basitleştirilmiş platform, berrak bir anlayışın kaybı pahasına, ortak dünya görüşlerinde devam etmektedir

Edward Said is viewed as the creator of the academic development of post-colonialism, largely with his transmission of the concept “Orientalism.” Orientalism is considered his magnum opus. He is a forerunner in the deconstruction of the so-called ‘Western’ forms of hegemony that not only subverts the traditional understandings of ‘Occident’ and ‘Orient’, but also the “East-West,” as being simplistic, binary oppositional platforms, divorced from the necessary divergent ontological framework for understanding the reality of the current-day. Yet, these false and simplified platforms are continuing in the common worldviews, at the expense of losing a clearer understanding of our conditions.