ALGI VE KURMACA METİNLERİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİNDE POSTMODERNİZMİN ROLÜ

Psikolojide insanların algı çeşitliliği, algıda seçicilikle izah edilir. İnsanların ilgi sahasının farklı olması, kişilerin çok değişik konu, nesne; ya da olaylara odaklanmasını netice verir. Hemen her fırsatı, mal ya da kazanca dönüştürme eğilimini netice veren Modernizm; bu çeşitliliği, farklı yönlendirmelerle sınırlı sayıdaki seçeneklere indirger. Bunda kitle iletişim araçlarının özellikle de televizyon ve bilgisayar dünyasının önemli rolü vardır. Televizyonda yer alan reklam, haber kuşağı, dizi film; ya da sinemaların kurmaca bir metne dayandığı göz önüne alınırsa, insan algısının dönüştürülmesinde bu metinlerin tesiri yadsınamaz. Televizyon programları, reklam, dizi film veya sinemalar; izleyicilere sanal ortamda kusursuz bir dünya sunar. İnsanları, kurmacadan ibaret olan; simula edilmiş bu dünyaya ve içindeki nesnelere davet eder. Postmodernizm; -Modernizmi eleştiren çok maddeli söylemlerin aksine- modern zamanlarda gerçek dünyanın yerini almaya hazırlanan simüla hayatları, yeni imkân ve buluşlarla çok daha ileri boyutlara taşır. Bu süreçte ontolojik zeminin kayması veya kaybolması, gerçek ile kurmacanın da karıştırılmasını netice verir. Bunda; kurmaca metinlerin, farklı bir deyişle de sanal dünyanın bireyler tarafından gerçek olarak kabul edilmesi, gerçeğin yerine simule edilmiş dünyayı içselleştirmesi önemli bir etkendir. Sinema dünyasında animasyon; ya da diğer birçok filmin yeniden çekilmesinde diğer tesirler yanında söz konusu durumun da etkili olduğu düşünülebilir. Bir animasyon film/sinemanın tutması, para kazanma arzusu, yeni ödüller almak; ya da yakalanan şöhretin devam ettirilme düşüncesi, filmle verilen mesaj(lar)ın tekrarlanmak istenmesi gibi etkenler, geçmiş zamanlarda da olmasına rağmen, bir sinemanın ikinci veya üçüncü bölüm şeklinde devamının çekilmesine rastlanmaz. Postmodern süreçte izleyicinin sinema ve karakterleri içselleştirmesi/gerçek gibi algılaması nedeniyle izledikleri bir sinemanın devamını talep etmeleri, kahramanların akıbetleri hakkında merak veya endişe duymaları, senaristin kendi kurguladığı olay ya da kahramanlarla kurduğu duygusal bağ, yönetmenin film sahnesinde inşa ettiği sanal dünyayı devam ettirmek istemesi, oyuncuların canlandırdıkları karakterlerle duygusal bağ kurması vb. sebeplerin de bahsi geçen durumda payı olabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda Postmodern edebiyat ürünlerinde de benzer durumlar görülür. Roman yazarları, Postmodernizmin sunduğu anlayış ve teknik imkânlar yanında, ihtimal dâhilindeki bahsi geçen noktaların da tesiriyle, herhangi bir eserdeki kahramanlarını, sonraki romanlarına da taşıyarak o karakterin varlığını kurmaca dünyada devam ettirirler. Tabii olarak bu durumun Postmodernizm bağlamında yazar ve okura bakan çok farklı sebepleri bulunmaktadır. Bu çalışmada Postmodern dönemde insan algısındaki değişim ve dönüşüm ile bunun sanat eserlerindeki, özellikle de edebî türlerden roman sanatına yansımaları üzerinde durulacaktır.

___

  • Orhan PAMUK, (2005), Beyaz Kale, İletişim Yayınları, İstanbul.
  • Orhan PAMUK, (2009), Kara Kitap, İletişim Yayınları, İstanbul.
  • Orhan PAMUK, (2006), Yeni Hayat, İletişim Yayınları, İstanbul.
  • Orhan PAMUK, (2002), Kar, İletişim Yayınları, İstanbul.
  • Orhan PAMUK, (2008), Masumiyet Müzesi, İletişim Yayınları, İstanbul.