Usûl İlminde Rivâyet ve Şehâdet

Rivâyet ve şehâdet daha ziyade hadîs usûlü konusu olmakla birlikte, furû-ı fıkhın birçokmeselesiyle de doğrudan alâkalıdır. Zira öncelikle âlimin, bir meselede taaddüdün şartkoşulup koşulmayacağını belirtmesi meselenin şehâdet mi, rivâyet mi olduğunu tespit etmesinebağlıdır. Karâfî ve İbn Kayyim gibi bazı âlimler, konunun önemine vurgulasalar daüzerinde yeteri kadar durulmamıştır. Bu çalışmada, Mu•tezile’nin başlattığı, İmâm Şâfiî’ninele alıp tartıştığı, Karâfî’nin ise sekiz yıl boyunca üzerinde çalıştığı; fakat Mâzerî’nin açıklamalarıylakonuyu çözdüğünü iddia ettiği rivâyet ve şehâdetin mâhiyeti üzerinde durulacak,tartışmanın çıktığı dönem tespit edilmeye çalışılacak ve Şâfiî ile muârızı arasında buhususta geçen diyaloglara yer verilecektir. Akabinde rivâyeti şehâdetle mukayese edip ondada taaddüdü şart koşanların kimler olduğuna ve onların öne sürdükleri delillere temas edilecektir.Son olarak rivâyet ve şehâdet ihtimâli olan fıkhî meseleler ve aralarındaki temelfarkların neler olduğu üzerinde durulacaktır.

___

  • Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD), XIII/2, 2015