Kudsî Hadîs Mefhûmunun Serencâmı

Kudsî hadîs, mânâsı Yüce Allah’a, lafzı ise Hz. Peygamber’e -sallallâhu aleyhi ve sellem-ait olan hadîs olarak tanımlanmaktadır. Kudsî hadîs’in terim olarak, hadîs ıstılahlarıarasında yerinin olup olmadığı net olarak ortaya konulmamıştır. Kudsî hadîs olarak adlandırılanrivâyetlerin, vahyin hangi türüne dâhil olduğu, Kur’ân-ı Kerîm’den ve diğer nebevîhadîslerden farklı olarak ne gibi özelliklere sahip olduğu tartışılmıştır. Bu araştırmada kudsîhadîs ifadesi, hadîs usûlü açısından tarihsel süreç içinde ele alınmış ve hadîs usûlü açısındankudsî hadîs mefhûmunun değeri tespit edilmeye çalışılmıştır. Kudsî hadîs ve onunlabağlantılı düşünülen kudsî hadîs-vahiy ilişkisi vb. tartışmalar; kudsî hadîs teriminin, hadîsusûlünde yerinin olup olmadığına bakılmaksızın sürdürülmesi nedeniyle, hadîs usûlü açısındanherhangi bir zemine oturmamaktadır. Buhârî’nin, es-Sahîh’inin, rivâyet lafızlarınıtahlil ettiği “Kitâbu’l-İlm”in 4. bâbında; aralarında fark bulunmadığını belirttiği rivâyet lafızlarıarasında, kudsî hadîs rivâyet lafızlarını da özellikle belirtmesi, kudsî hadîs diye bilinenrivâyetler ile nebevî hadîsler arasında fark bulunmadığını ortaya koymaktadır.Buhârî’nin, çok geç dönemlerde kudsî hadîs diye tanımlanan bu tür hadîslere dair bakışaçısı, diğer hadîsçilerce de benimsenmiştir. Bundan dolayıdır ki kudsî hadîs diye nitelenenhadîsler, ayrı bir hadîs çeşidi olarak ele alınmamış ve hadîs edebiyatının gerek rivâyetü’lhadîsve gerekse dirâyetü’l-hadîs kitaplarında nebevî hadîsler içinde değerlendirilmiştir.

___

  • Seyyid Şerîf Cürcânî, et-Taʻrîfât, Beyrut: Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye 1403/1983,