Dünyadaki toplumlardan her birinin kültür deyimiyle belirlenen kendine has davranış, gelenek, inanç kalıpları vardır. Toplumun yaşama şeklini gösteren bu kalıplar kalıtımsal değil doğumla birlikte ailenin ve çevrenin davranışları, öğretileri ile oluşur ve kuşaktan kuşağa geçerek toplumda yerleşirler. Her toplumun kendine özgü beslenme alışkanlıkları, örf ve adetleri, olanakları, uygulamaları, beslenme kültürü bulunmaktadır. Çeşitli sosyo ekonomik, kültürel ve eğitimsel etkilerin yönlendirdiği yiyecek alışkanlıkları; yaşamın ilk dönemlerinde kazanılır, kültürün bir parçası ve önemli bir ögesidir. Margareth Mcad (1949)’in tanımına göre bu alışkanlıklar sosyal ve kültürel etkilere bir tepki, bir karşılık olarak birey ve toplumların çevrelerinde bulunan yiyeceklerden belirli miktarlarda seçme, tüketme ve yararlanma şekli olgusudur.   

Dünyadaki toplumlardan her birinin kültür deyimiyle belirlenen kendine has davranış, gelenek, inanç kalıpları vardır. Toplumun yaşama şeklini gösteren bu kalıplar kalıtımsal değil doğumla birlikte ailenin ve çevrenin davranışları, öğretileri ile oluşur ve kuşaktan kuşağa geçerek toplumda yerleşirler. Her toplumun kendine özgü beslenme alışkanlıkları, örf ve adetleri, olanakları, uygulamaları, beslenme kültürü bulunmaktadır. Çeşitli sosyo ekonomik, kültürel ve eğitimsel etkilerin yönlendirdiği yiyecek alışkanlıkları; yaşamın ilk dönemlerinde kazanılır, kültürün bir parçası ve önemli bir ögesidir. Margareth Mcad (1949)’in tanımına göre bu alışkanlıklar sosyal ve kültürel etkilere bir tepki, bir karşılık olarak birey ve toplumların çevrelerinde bulunan yiyeceklerden belirli miktarlarda seçme, tüketme ve yararlanma şekli olgusudur.