Konya il merkezinde hizmet veren iki hastanenin tiroidektomi endikasyonlarının değerlendirilmesi

Amaç: Konya İl Merkezindeki iki farklı hastanenin Tiroidektomi uygulamalarını, endikasyonları bakımından karşılaştırmayı amaçladık. Yöntem: Ocak 2007 ile Aralık 2008 tarihleri arasında Konya'da farklı iki (A ve B hastaneleri) hastanede tiroidektomi ameliyatı geçiren hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaş, cins, tiroit fonksiyon testleri (TFT), tiroit ultrasonografi (USG) bulguları, yapıldıysa tiroit ince iğne aspirasyon biyopsileri (İİAB) raporları ve tiroit ameliyat raporları bulunanlar çalışmaya alındı. İki hastanenin tiroidektomi ameliyatı yapılan hastaları ameliyat endikasyonları ve malignite tespiti bakımından birbiriyle karşılaştırıldı. Bulgular: İki yıllık süre içinde A hastanesinde 60, B hastanesinde 223 hastaya tiroidektomi ameliyatı yapılmıştı. Hastaların yaş ortalaması sırasıyla 53 , 49 idi. İki guruptaki vakalar cins, yaş ve dominant nodül çapları bakımından benzerdi. A hastanesinde tiroidektomi kararında klinik, USG ve İİAB ile belirlenen malignite riski öne çıkarken, B hastanesinde ise palpable nodül varlığı, USG' de nodülün 1 cm den büyük olması ve USG ile malignite şüphesi tespit edilmiş olması yeterli idi. A hastanesinde basit nodüler guatrlı 53 hastanın 19 unda (% 35.8) İİAB yapılmıştı. B hastanesinde hiç bir hastaya İİAB yapılmamıştı. A hastanesinde genel malignite oranı % 25, B hastanesinde ise % 13 idi (p=0.028). Sonuç: Nodüler guatrlarda, klinik, US ve İİAB' nin birlikte kullanımı ile malignite riski daha iyi belirlenebilir. Ameliyat veya takip kararı buna göre verilmelidir.

Evaluation of thyroidectomy indications in two hospitals, Konya

Objective: This study is done to evaluate the accuracy of indications according to malignancy in two hospitals, Konya. Methods: In our study, the patients undergo thyroidectomy operation in two hospitals in years 2007 and 2008 are retrospectively examined. We examined the patients' age, gender, thyroid hormone levels, ultrasonographic findings, if they have, fine needle aspiration biopsy (FNAB) results, the criteria for surgical indication and histopathologic tests. Results: There were 60 patients in group A and 223 patients in group B. The cases in two groups were similar for age, gender and the diameter of the dominant nodule. In group A main indication was potential for malignancy that had been determined by US or FNAB. In group B main indication was potential for malignancy that had been determined by USG. In group A, fine needle aspiration biopsy was performed in 19 of 53 patients with simple noduler goiter. In group B in none of the patients' file there was a record for FNAB. The rate of malignancy was 25% in group A and 13% in group B (p=0.028). Conclusion: This study shows that, in patients with simple goiter, potential for malignancy should be carefully evaluated with clinical findings, USG and FNAB.

___

Genel Tıp Dergisi-Cover
  • ISSN: 2602-3741
  • Yayın Aralığı: Yılda 6 Sayı
  • Başlangıç: 1997
  • Yayıncı: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ > TIP FAKÜLTESİ