Günümüzde insanların büyük bir hızla şehirlere akını, bir çok bölgede görülen hızlı nüfus artışları, buna bağlı olarak ortaya çıkan kent içi ulaşım zorlukları vb. nedenlerle, öncelikle yerleşim alanları bakımından uygun alan seçimi konusundasıkıntı çekilmeye başlanmış bulunmaktadır. Bunun bir sonucu olarak yatayda yayılma yerine düşeyde gelişmenin yolları aranmış, çok katlı, çok amaçlı yapılaşmaya geçilmiş ve hatta yeraltına inmenin yolları düşünülmeye başlanmıştır. Bu durumda şehirleşme bölgeleri başta olmak üzere irili ufaklı mühendislik yapılarının inşa edileceği alanlara yönelik geoteknik araştırmaların önemi de artmış, titiz ve sistemli çalışmalara gerek duyulmaya başlanmıştır. Bu türden çalışmalar gelişmiş ülkelerin büyük yerleşim alanları için çoktandır belli kurumlar eliyle yapılagelmektedir Yapı tabanında bulunan, temel ile ilişkideki zemin ya da kayanın belirli geoteknik (şişme, oturma, kayma vb.) ve yeraltısuyu gibi özelliklerinin, yapılmış ve/veya yapılacak olan etüdler yardımıyla hazırlanacak yeni bir harita üzerinde sembollerle gösterilmesi şeklinde oluşturulan geliştirilmiş mühendislikharitalarına geoteknik harita adı verilmektedir. 1987 yılından itibaren Mühendislik Fakültesi bünyesinde oluşturulan bir proje kapsamında, Ankara ili yerleşim alanı ve çevresinde bulunan belirli bölgelerin geoteknik harita alımı ön çalışmalarınabaşlanmıştır. Türkiye'de bu konuda bilinebilen az sayıdaki çalışmadan biri olması bakımından öncelikle yurtdışında yapılmış benzer amaçlı çalışmalardan yararlanılmış ve ülke gerçekleri çerçevesinde özellikle yapılaşma alanlarındakitemel problemlerinin çözümüne yönelik hizmet getireceği düşünülmüştür.