Akut miyokard infarktüsünde trombolitik tedavinin sol ventrikülde anevrizma ve trombüs gelişmesine etkisi ve bunun sol ventrikül fonksiyonu ile ilişkisi
Araştırmada, trombolitik tedavinin (TT) sol ventrikülde trombus ve anevrizma gelişmesi üzerine etkisi ile bu etkinin sol ventrikül fonksiyonları ile ilişkisi incelendi. Akut miyokard infarktüsü (AMİ) tanısı almış 184 olgu hastaneye gelişten sonraki ilk 7-10 gün içinde yapılan koroner anjiyografi ve ekokardiyografi ile değerlendirildi. TT verilen 129 olgu Grup I'i, çeşitli kontrendikasyonlar ya da hastaneye geç başvuru nedeniyle TT verilemeyen 55 olgu ise kontrol grubunu (Grup II) oluşturdu. İki grup arasında yaş, cinsiyet, risk faktörleri, AMİ lokalizasyonu, koroner anjiyografide anlamlı darlık saptanan damar sayısı açısından istatistiksel farklılık yoktu. Anjiyografıde infarktla ilişkili arterin (İİA) açık olma oranı Grup I de Grup II ye göre daha yüksekti. İİA'leri tıkalı ancak kollateraller ile retrograd kanlanma gözlenen olguların sayısı Grup II de daha yüksekti. Sol ventrikül fonksiyon bozukluğu ve trombus gelişme oranı Grup I de daha az bulunurken sol ventrikülde anevrizma gelişme oranı Grup II de daha fazla gözlendi ancak anevrizma gelişimi açısından fark istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı. Grup II de İİA'nın açık olması ile sol ventrikülde fonksiyon bozukluğu, anevrizma ve trombus gelişimi arasında ilişki bulunmazken, Grup I olgularından İİA'leri açık olup kreatin kinaz (CK) zirveleri erken olanlarda geç olanlara göre daha az anevrizma ve trombus gelişimi gözlendi. Sonuç olarak, TT verilen AMİ olgularında, sol ventrikül fonksiyonlarının daha iyi korunduğu ve sol ventrikülde trombus gelişiminin daha az olduğu görüldü. Bu durumun olasılıkla reperfüzyon sağlanmasına ve bu yolla da risk altındaki miyokardın korunmasına bağlı olduğu, öte yandan TT uygulandığı halde CK enzim pikleri geç olan ve EKG lerinde 5 ten fazla derivasyonda ST yüksekliği bulunan olguların ise anevrizma gelişmesi yönünden yüksek riskli kabul edilebilecekleri düşünüldü.
In order to investigate the effects of TT on these complications and relation of this effect with left ventricular function, a total of 184 consecutive patients underwent coronary angiography and echocardiography within 7-10 days of acute myocardial infarction (AMI). Group I consisted of 129 patients who were given TT whereas Group U included 55 patients who could not receive TT due to contraindication or late arrival in the hospital. There were no significant differences between two groups with regard to age, sex, other risk factors, and number of vessels "with significant lesion in coronary angiography. The patency rate of the culprit lesion in group I were significantly higher than those of group II. Patients with occluded culprit lesion but with a retrograd perfusion by collaterals were significantly higher in group II. Left ventricular dysfunction (LVD) and thrombus development was significantly higher in group II. Although the incidence of aneurysm, was higher in group II, the difference didn't reach statistical significance. In group 11, patients with patent culprit lesion and early CK peak had lesser aneurysms and thrombi than patients with patent culprit vessel but late CK peak. In conclusion; these data show that left ventricular functions were preserved better and thrombus development was lesser in patients with AMI who were given TT. These result was thought to be probably due to the salvage of myocardium at risk by reperfusion. Additionally patients receiving TT but those with a late enzyme peak and ST segment elevation on more than 5 leads on admission ECG might be considered to have a greater risk of aneurysm development.