İSLÂMLAŞMA SÜRECİNDE TÜRK HALK KÜLTÜRÜNDE CARİYELİK

Kölelik/câriyelik insanlık tarihi kadar eski olup yerleşik kültürlerin bir ürünüdür. Türklerde konar-göçer bozkır hayatının şartları bu türden oluşumların kurumsal özellikler kazanmasına müsaade etmemiştir. Bununla birlikte, kadın veya erkek esirlerden istifade mecburiyeti esirlerin ticaretini ve bir şekilde istihdamını gerektirmiştir. İslamlaşma sürecinde Türkistan en mühim köle ticaretinin yapıldığı yerlerden olmuştur. Bu işi Samaniler üstlenmiştir. Türk kadın köleler/cariyeler güzellikleri nedeniyle çokça talep görmüştür. Türk kadınlarının güzellikleri Dede Korkut ve Şehname’ye yansımış, dönemin seyyahları tarafından da onanmıştır. Söz konusu dönemde Türkler, cariye, hizmetçi ve odalık manasında Türkçe ve Çinceden dillerine geçen farklı kelimeler kullanmıştır. Kaşgarlı Mahmud bu kelimeleri kaydetmiştir. Kadın köleler/cariyeler aile hayatında umumiyetle hizmet erbabı kadınları temsil etmiştir. Cariyeler, sahiplerinin isteği doğrultusunda, evlenme, azad edilme gibi bir takım fırsatlardan mahrum bırakılmamıştır. Bu çalışmada amacımız, İslâmlaşma sürecinde Türk halk kültüründe câriyeliğin ve cariyelerin ne ifade ettiğini, halk tarafından nasıl algılandığını ve câriyelerle ilgili birtakım kültürel pratikleri değerlendirerek ortaya koymaktır.

Concubinage ( Jariya ) in Turkish Folk Culture in the Period of Islamization

Slavery is as old as human history and is a product of established cultures. To gain profit from captives resulted in slave trade and exploit them as labor force. Although ancient Turks took advantage of slaves, the conditions of Turkish nomadic steppe culture did not allow slavery become institutionalised. During Islamization of Turks, Turkistan witnessed one of the most successful periods of the slave trade because of raids against non-Muslim Turks by Samanids and Muslim Turks. Muslim travellers of X and XI th century emphasize frequently the importance of the Turkish slave trade and its network. Turkish jawari (singular: jariya, an Arabic word, means concubine, female slave and housemaid) were the most demanded in Muslim countries in Turkestan and Near East due to their beauty, which the Muslim travelers mention quite frequently. Their beauty was reflected in epics like the stories of Dede Korkut and Shahnama as well. Turks used a few Turkish and Chinese origin words to mean jariya. Mahmud al-Kaşgari recorded the terms related to jariya in his book, Divan al-Lugat al-Turk. The meaning of some of these words have changed over time but the women referred to by these terms were generally housemaids in family life. All kind of jariya had opportunities such as marriage, being treated like a member of the family and being emancipated. My aim in this study is to address perception and interpretation of jariya and certain practices related to them in Turkish folk culture in the period of Islamization.

___

  • Ahmetbeyoğlu, A. (2010). “Bizans Tarihçisi Menandros’un Türkler (Gök-Türkler) Hakkında Verdiği Bilgiler”. Tarih Dergisi. 50:11-25.
  • Artamonov, M.İ. (2008). Hazar Tarihi. Çev. A. Batur. İstanbul: Selenge
  • Caferoğlu, A. (1934). “Uygurlarda Hukuk ve Maliye Istılahları”. Türkiyat Mecmuası. IV: 1-43.
  • Firdevsî (Ty.). Şehnâme. I. Çev. N. Lugal ve K. Akyüz. İstanbul: MEB.
  • Firdevsî (1994). Şehnâme IV. Çev. N. Lugal. İstanbul: MEB.
  • Genç, R. (1997). Kaşgarlı Mahmud’a Göre XI.Yüzyılda Türk Dünyası. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.
  • Gökyay, O. Ş. (1973). Dedem Korkut’un Kitabı. İstanbul: MEB.
  • Gömeç, S. (2012). Türk-Hun Tarihi. Ankara: Berikan.
  • Gumilev, L. N. (2002). Hunlar. Çev. D. Ahsen Batur. İstanbul: Selenge.
  • Hansen, V. (2020). The Year 1000: When Explorers Connected the World and Globalization. Newyork.
  • Hunkan, Ö. S. (2007). Türk Hakanlığı Karahanlılar. İstanbul: IQ Kültürel Yayıncılık.
  • İbn Fadlan (2010). İbn Fadlan Seyahatnamesi. Çev. R. Şeşen. İstanbul: Yeditepe.
  • İbn Havkal (2014). Kitabu Sureti’l Arz, 10. Asırda İslam Coğrafyası. Ter. R. Şeşen, İstanbul: Yeditepe.
  • İnan, A. (1976). Eski Türk Dini Tarihi. İstanbul: Kültür Bakanlığı.
  • İnan, A. (1998). Makaleler ve İncelemeler I. Ankara: TTK.
  • İzgi, Ö. (2014). Orta Asya Türk Tarihi Araştırmaları. Ankara: TTK.
  • Kaşgarlı Mahmud (1985-1986). Divanu Lügati’t-Türk I-IV, Çev. B. Atalay. Ankara: TTK.
  • Köymen, M. A. (2001). Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi III, Alparslan ve Zamanı. Ankara: TTK.
  • Mau-Tsai, L. (2019). Çin Kaynaklarına Göre Doğu Türkleri. Çev. E. Kayaoğlu ve D. Banoğlu. İstanbul: Selenge.
  • Mutçalı, S. (1995). Arapça Türkçe Sözlük. İstanbul: Dağarcık.
  • Nizamülmülk (1982). Siyasetname. Ter. M.A. Köymen. Ankara.
  • Orkun, H. N. (2013). Attila ve Oğulları. İstanbul: Bilge Karınca.
  • Ögel, B. (2015). Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi, I-II. Ankara: TTK.
  • Ögel, B. (1971). Türk Kültürünün Gelişme Çağları I. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
  • Özgüdenli, O. (2000). “İncü”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 22. İstanbul:TDV.
  • Pakalın, A. Z. (1993 ). Tarih Deyimleri Sözlüğü I. İstanbul: MEB.
  • Sümer, F. (1972 ). Oğuzlar. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
  • Şeşen, R. (2001). Türkler ve Türk Ülkeleri. Ankara: TTK.
  • Taşağıl, A. (2003-2004). Göktürkler. I-III. Ankara: TTK.
  • Turan, O. ( 2009 ). Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti. İstanbul: Ötüken.
  • Yusuf Has Hacib (1959). Kutadgu Bilig. Çev. R. Rahmeti Arat, I. Ankara: TTK.