X. (XVI.) Yüzyıla Ait Üç Sancak Kanunnâmesine Göre Kemah, Âmid ve Pojega Sancaklarının Sosyoekonomik Durumu

Osmanlı hukuk sistemi şer’î ve örfî hukuku esas almıştır. Örfî hukuk, şer’î hukuka aykırı olmayan kanunlardan oluşmaktadır. Örfî hukukun uygulanmasında en etkili olan düzenlemeler ise umumi kanunnâmelerdir.  Bu kanunnâmeler, padişahın emir ve fermanlarını ihtiva eder. Osmanlı Devleti’nde belirli aralıklarla vergi tespiti şeklinde arazi sayımları yapılırdı. Yapılan bu sayımlar, tahrir defterlerine kaydedilirdi. Sancak kanunnâmeleri de tahrir defterlerinde yer alırdı. Sancak kanunnâmelerinde, vergiler ve ehl-i örfün haksız uygulamalarının yanı sıra çeşitli vergi düzenlemeleri bulunmaktadır. Sancak kanunnâmeleri, bulunduğu yerin sosyal, ekonomik ve coğrafi özellikleri, örf ve adetleri dikkate alınarak tanzim edildiği için toplumsal ve iktisadi tarih ile topografyaya ilişkin ayrıntılı bilgilere ulaşılmasını sağlaması açısından önemlidir. Bu makalede, X. (XVI.) Yüzyılda birbirine yakın tarihlerde yazılmış olan üç sancak kanunnâmesi incelenmiştir. Bunlar, Kemah, Âmid, Pojega sancak kanunnâmeleridir. Ele alınan bu sancak kanunnâmeleri, örfî hukukun uygulamalarına dair önemli örnekler ihtiva etmektedir. Kanunnâmelerde, çeşitli vergi düzenlemeleri, değiştirilen veya kaldırılan uygulamalar, vergi miktarları, bazı cezalar yer almaktadır. Kanunnâmelerin sunduğu veriler çerçevesinde X. (XVI.)  Yüzyıl özelinde bu üç sancağın ekonomik ve sosyal durumu mukayeseli değerlendirilmiştir.Özet: Osmanlı hukuk sistemi şer’î ve örfî hukuktan oluşmaktadır. Örfî hukuk, padişahın gerekli gördüğü bazı düzenlemeleri esas almıştır ve kanunlardan müteşekkildir. Örfî hukukun şer’î hukuka ters düşmemesi gerekir. Osmanlılar bir yeri fethettiklerinde orada cari olan kanunları (Uzun Hasan kanunları gibi), ihtiyaç halinde yaptıkları değişiklikler veya iptaller dışında umumiyetle korumuşlardır. Sancak kanunnâmeleri, Osmanlıların fetih akabinde vergi tespiti için yaptıkları sayım neticesinde tahrir defterlerine yerleştirilmişlerdir. Aynı zamanda padişah tarafından tasdik edilen, kamu ve ceza hukuku, örfî vergi düzenlemeleri, pazar vergilerinin miktarları gibi konuları kapsar. Bu makalede, Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait farklı bölgelerdeki sancak kanunnâmeleri yakın tarihli olarak seçilmiştir. Ele alınan sancak kanunnâmeleri, (937/1530) yılına ait Erzurum vilayeti Kemah sancağı, (947/1540) yılına ait Diyarbekir vilayeti Âmid sancağı ve (950/1545) yılına ait Budin vilayeti Pojega sancağına aittir. Bunun sebebi, söz konusu tarih aralığında vergi ve uygulamalardaki farklılık veya değişmezlikleri mukayeseli olarak ortaya koyabilmektir. Aynı zamanda örfî uygulamaların etkinliği ve şer’î hukukla bağlantılı olan kısımlarına dikkat çekilmiştir. Sancaklar içerisinde Kemah ve Âmid’de Uzun Hasan kanunlarının bazıları yürürlüktedir. Bu iki sancakta bâc vergilerinin bazıları ve bunun dışındaki birtakım vergiler kaldırılmış veya hafifletilmiştir. Halkın, vergilerin ağırlığından dolayı yaptıkları şikayetlerin dikkate alındığı görülmektedir. Mesela, Kemah’ta Ermeni papazlar ve piskoposlar için köylünün ödediği murahhasiyye akçesi bunlardan biridir. Kaldırılan vergiler içerisinde kulluk ve harman resmi, çeşitli iş kollarından alınan vergiler vardır. Bazı mahalli idareciler tarafından ihdas edilen vergilerden olan, sancak ve kale beylerinin evlilik merasimlerinden âdet adı altında tahsil ettikleri vergi de bidat görülerek iptal olunmuştur. Sancakların üçüne birlikte bakıldığında mahalli idareciler tarafından vergi tahsili sırasında yapılan haksız ve hukuksuz tahsilatların kaldırıldığına ve bunların bidat kabul edildiğine dair ikazlar dikkati çekmektedir. Kemah sancağı kanunnâmesi, 13 sayfadır. Coğrafi konumu ve askerî geçiş güzergahı üzerinde olan Kemah’ın, Trabzon, Hasankeyf gibi şehirlerle ticarî münasebetleri vardır. Kemah’ta şemhane, bezirhane, meyhane vardır.  Kemah, iklimin ziraat üzerinde etkili olduğu yerlerden birisidir. Kemah ekonomisinin temelini ticaret, ziraat, küçük baş hayvancılık, arıcılık oluşturmaktadır. Kervan ticaretinin önemli olduğu Kemah’ta, geçiş yolu üzerinde bulunmasının da etkisiyle ticari mallar değer taşımaktadır. Kemah kanunnâmesinde haksız yere adam öldürme, yaralama ve zina ile ilgili çeşitli tazir cezaları da yer almaktadır. Şehirde ortak mülkiyet hakkı olan harklar vardır. Ayrıca değirmenlerin olması Kemah’ta nehirlerden istifade edildiğini göstermektedir. Âmid sancağı kanunnâmesi defterde iki sayfa olarak yer almaktadır. Kanunnâmenin muhtasar olmasının sebebi, umumi Osmanlı kanununda yer alan başlıkların burada tekrar edilmemiş olmasıdır. Bu sebeple diğer kanunnâmelere göre oldukça kısadır. En çok dikkatimizi çeken başlık, Âmid’in Halep-Musul ipek yolu üzerinde olmasından dolayı pazarda canlılığın ve ekonomik hareketliliğin olmasıdır. Dokuma tezgahlarının çok olması pamuk üretiminin yapılmasından kaynaklanmaktadır. Âmid’de boyahane ve şaphane bulunmaktadır. Pazarda satılan çivit ve Âmid’e has kızıl boya, dokumacılığın önemini göstermektedir. Kızıl boya ile boyanan Diyarbekir pamuk ipliği Avrupa’da da rağbet edilen ve dokumada tercih edilen ipliktir. İpekli kumaşlar iç ve dış piyasada tercih edilmektedir. Âmid’de dut ağaçlarının çokluğu, ipekböceği yetiştirilmesi ve Âmid ipeğinin değerli ve kıymetli bir kumaş olan tercih edilmesi, pazarda satılması, ihraç edilmesi dikkati çekmektedir. Pazar vergileri ve ayrıca transit ücretler, Âmid’in önemli bir ticari merkez olduğunu göstermektedir. Büyük pazarlar dışında kapalı çarşısı da vardır. Pojega sancak kanunnâmesi ise 7 sayfadır. Saydığımız kanunnâmeler içinde yazısı en okunaklı olan kanunnâmedir. Pojega bugünkü Hırvatistan’ın Slavonya bölgesindedir. Kanunnâmede eskiye bağlı uygulamalardan başka yeni bazı düzenlemelerin olduğu görülmektedir. Gayrimüslim nüfus sebebiyle domuz vergisi sadece burada vardır. Transit vergi ücretleri ticari canlılığa işaret etmektedir. Pojega sancağında ise Osmanlı öncesinde var olan monopolye uygulaması ve fıçı resminin devam ettiği görülmektedir. Bununla birlikte Pojega’da harman ve şire zamanı usulsüz olarak tahsil edilen icazet akçesinin ve resid akçesi adıyla alınan verginin kaldırıldığı bildirilmektedir. Aynı şekilde mahalli idarecilerin kendi atları ve hayvanları için halktan otluk bahası adı altında istedikleri akçe ve kendileri için bila bedel yiyecek almalarına müsaade edilmeyeceğine dikkat çekilmektedir. Bu üç sancak üzerinden yapılan değerlendirmelerde şunlar söylenebilir: Kanunnâmelerde reayanın hakları bizatihi padişahın fermanı ile korunmaya çalışılmıştır. Bu yüzden mahalli idarecilerin haksız uygulamalarına müsaade edilmeyeceği ve halktan ihtiyaç dışında vergi alınmaması kanunnâmelerde en dikkat çeken unsurlar olarak karşımıza çıkmıştır. Kanunnâmelerin tarihleri birbirine yakın, coğrafi olarak farklılıkların olmasına rağmen vergilendirmede dikkat çeken bir değişiklik yoktur. Ticari hayatın canlılığını koruduğu, tarım faaliyetlerinin bölgenin fiziki şartlarına ve iklime göre devamlılık gösterdiği, hayvancılığın ise yine bölgelerin coğrafyasına göre çeşitlendiği dikkati çekmektedir. Üç sancakta gayrimüslim nüfus olmakla birlikte en fazla Pojega sancağındadır. Bu durumu domuz vergisinin sadece burada olması ortaya koymaktadır. Kemah, Âmid ve Pojega sancaklarında meyhanenin bulunması, gayrimüslim nüfusa işaret etmektedir. Aynı zamanda burası köylülerin şirelerini sattıkları yer olarak kullanılmaktadır. Kemah ve Pojega’da değirmen resminin alınması, buradaki nehirlerden ortak kullanıma bağlı bir istifadenin olduğunu göstermektedir. 

Socioeconomic Status of the Sanjak of Kemah, Āmid and Pojega According to the Three Sanjak Laws of the Xth (XVIth) Century

The Ottoman legal system is built on religious (sharīʿa) and customary (ʿurfī) laws. The customary law consists of the rules that are not in contrast to the sacred law. Collection of regulations (qānūnnāme) were the most effective way for the execution of the customary laws. The qānūnnāme included the sultan’s orders and edicts (farman). Ottomans regulated and evaluated the taxes through measurements of lands specific times of the year. These measurements would be recorded into the taḥrīr books (written survey of immovable prop-erties). And the administrative qānūnnāme were included in these books. In the qānūnnāmes, we can find information about the taxes, and the unlawful executions of the customary actors (ahl al-ʿurf) as well as the tax regulations. The qānūnnāmes on sanjak are composed accord-ing to the economic, social, and geographical characteristics of the administrative district it is written about, and with this, they provide us information on these issues. In this article, three sanjak qānūnnāmes are taken as the central topic and Kamah, Āmid, Pojega are evaluated in terms of the execution of customary law in these districts. These qānūnnāmes include record-ings of various taxing regulations, altered and cancelled executions, amounts of taxes, and punishments. We can compare the three districts in their economic and social characteristics.Summary: The Ottoman legal system consists of sharia and customary law. Ordinary law is based on some regulations which the sultan deems necessary and is composed of laws. The Ordinary law should not contradict sharia. When the Ottomans conquered a place, they generally protected the current laws (such as Uzun Hasan's laws), except for necessary changes or cancellations. When the Ottomans conquered a place, they used to make census to determine taxes. As a result of this census, Sanjak qānūnnāmes were placed in taḥrīr books. It also involves issues such as public and criminal law, customary tax regulations, and amounts of market taxes, which are approved by the emperor. In this article, the Sanjak qānūnnāmes of different regions belonging to the period of Suleiman the Magnificent, whose dates are close to each other, were selected. The Sanjak qānūnnāmes which are studied on are Kemah sanjak of Erzurum province belonging to (937/1530) and Āmid sanjak of Diyarbekir province belonging to (947/1540) and Pojega sanjak of Budin province belonging to (950/1545). The reason for this is to be able to compare the differences or stableness in tax and practices in the mentioned date range. At the same time, attention has been paid to the effectiveness of customary practices and the parts that are linked to sharīʾa. Some of the laws of Uzun Hasan are in force in Kemah and Amid. In these two sanjaks, some of the bâc taxes and some other taxes were removed. It is seen that the complaints made by the public due to the excess of taxes are taken into consideration. For example, in Kemah, the akche of murahhasiyye paid by the villagers for Armenian priests and bishops is one of them. The taxes that are abolished include kulluk and blend tax and taxes from various business lines. The tax, which was collected by the governors of the sanjak and the castle beys under the name of custom, which was imposed by some local administrators, was cancelled by seeing bidat. When three of the sanjaks are taken together, there are cautions that unfair and unlawful tax collections made by local administrators during tax collection have been abolished and these are accepted as bidat. Kemah sanjak qānūnnāme is 13 pages in total. Kemah, which has a geographical position and military transit route, has commercial relations with cities such as Trabzon and Hasankeyf. In Kemah, there are candle mill (şemhane), creamery (bezirhane) and tavern (meyhane). Kemah is one of the places where the climate has an impact on agriculture. Kemah's economy is based on trade, agriculture, small livestock, beekeeping. In Kemah, where caravan trade is important, trade goods are of value due to its location on the transit road. The Kemah qānūnnāme also contains various taʿzīr for unjust killing, wounding, and adultery. In the city, there are some arcs have ownership in common. The fact that there are mills indicates that the rivers in Kemah are utilized. Âmid Sanjak qānūnnāme consists of two pages. The title that attracts our most attention is that there is vitality and economic activity in the market since Âmid is on the Aleppo-Mosul Silk Road. The high number of weaving looms is due to the production of cotton. Amid has dye house and saphane. Indigo and Amid's red dye sold in the market shows the importance of weaving. Pojega sanjak qānūnnāme is composed of seven pages. Among the qānūnnāmes we have mentioned, this is the most legible one. In addition to the old practices, there are some new regulations in this qānūnnāme. The pig tax is only here because of the non-Muslim population. Transit tax fees indicate trading viability. Based on the studies made on these three sanjaks, it can be said that in the qānūnnāme, the rights of the raia (reaya) were tried to be protected by the rescript of the Sultan himself. Therefore, the most remarkable things in the qānūnnāme are not allowed unfair practices of local administrators and without the need to collect taxes from the public. The dates of the qānūnnāme are close to each other and Despite geographical differences, there is no remarkable change in taxation. Although there are non-Muslim populations in all three sanjaks, it is mostly in the Pojega sanjak. The fact that the pig tax is collected only from this sanjak is evidence of this situation. The presence of meyhane in Kemah, Amid and Pojega sanjaks point to the non-Muslim population. It is also used as a place where the villagers sell their grape juice. The mill tax on Kemah and Pojega show that rivers are used in common.

___

  • Akgündüz, Ahmet. İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1998.
  • Akgündüz, Ahmet. Osmanlı Kanûnnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri. 9 Cilt. İstanbul: Fey Vakfı Ya- yınları, 1992.
  • Akgündüz, Ahmet. “Osmanlı Kanunnâmeleri (Doğuşu, Çeşitleri ve Tarihî Seyri)”. Türkler. 10: 21-42. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2002.
  • Arıkan, Zeki. “1518 (924) Tarihli Çemişgezek Livası Kanunnâmesi”. İstanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Tarih Dergisi Prof. Dr. M. C. Şehâbeddin Tekindağ Hatıra Sayısı 34 (1984): 101-122.
  • Aydın, M. Âkif. Osmanlı Devleti’nde Hukuk ve Adalet. İstanbul: Klasik Yayınları, 2014.
  • Aynî Ali Efendi. Kanunnâme-i Âl-i Osman (Osmanlı Devleti Arazi Kanunları). Trc. Hadiye Tun- cer. Ankara: Tarım Bakanlığı Yayınları, 1962.
  • Barkan, Ömer Lütfi. “Kanunnâme”. İslam Ansiklopedisi. 6:185-196. Ankara: MEB Yayınları, 1967.
  • Barkan, Ömer Lütfi. “Çiftlik”. İslam Ansiklopedisi. 3: 393-397. Ankara: MEB Yayınları, 1988.
  • Barkan, Ömer Lütfi. “Timar”. İslam Ansiklopedisi. 12: 286-333. Ankara: MEB Yayınları 1974.
  • Barkan, Ömer Lütfi. Meriçli, Enver. Hüdavendigâr Livası Sayım Defterleri. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1988.
  • Barkan, Ömer Lütfi. XV.ve XVI.Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda Ziraî Ekonominin Hukukî ve Malî Esasları Kanunlar I. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bası- mevi, 1943.
  • Bekadze, Shota. XVI.Yüzyılda Çıldır Eyaleti Ahıska Sancağı’nın Politik ve Sosyo-Ekonomik Du- rumu. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, 2014.
  • Beysanoğlu, Şevket. “Kanunî Devrinde Amid (Diyarbakır) Şehri”. Beşinci Milletler Arası Tür- koloji Kongresi İstanbul (23-28 Eylül 1985) Tebliğler III. Türk Tarihi. 1: 139-154. İs- tanbul: Edebiyat Fakültesi Basımevi, 1985.
  • Celâlzâde Mustafa Çelebi. Tabakātü’l-memâlik ve derecâtü’l-mesalik Muhteşem Çağ ve Kanuni Sultan Süleyman. Haz. Ayhan Yılmaz. İstanbul: Kariyer Yayınları, 2011.
  • Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA). Tapu Tahrir (T.T.). 0168, 0200, 0243.
  • Çağatay, Neşet. “Osmanlı İmparatorluğunda Reâyâdan Alınan Vergi ve Resimler”. Ankara Üni- versitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi 5/5 (1947): 483-511.
  • Emecen, Feridun. “Bennâk”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 5: 458. İstanbul: TDV Yayınları, 1992.
  • Emecen, Feridun. “Ağnam Resmi”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 1: 478-479. İs- tanbul: TDV Yayınları, 1988.
  • Emecen, Feridun. “Ağıl Resmi”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 1: 467. İstanbul: TDV Yayınları, 1988.
  • Emecen, Feridun. “Cullâh”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 8: 83-84. İstanbul: TDV Yayınları, 1993.
  • Emecen, Feridun. XVI. Asırda Manisa Kazâsı. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1989.
  • Göyünç, Nejat. XVI. yüzyılda Mardin Sancağı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül- tesi, 1969.
  • Göyünç, Nejat. “XVI. Yüzyılda Güney-Doğu Anadolu’nun Ekonomik Durumu (Kanunî Süleyman ve II. Selim devirleri)”. Türkiye İktisat Tarihi Semineri Metinler/Tartışmalar (8-10 Haziran 1973). Ed. Osman Okyar, 70-102. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları,1975.
  • Göyünç, Nejat. Kitabiyât. Osmanlı Araştırmaları. 19: 324-326. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1999.
  • Güçer, Lütfi. Osmanlı İmparatorluğunda Hububat Meselesi ve Hububattan Alınan Vergiler. İstanbul: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, 1964.
  • İnalcık, Halil. “Bursa I: XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair Vesikalar”, Belleten 34/93 (1960): 45-102.
  • İnalcık, Halil. “Kanunnâme”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 24: 333-337. İstanbul: TDV Yayınları, 2001.
  • İnalcık, Halil. “Osmanlılarda Raiyyet Rüsumu”. Belleten 23/92 (1959): 575-610.
  • İnalcık, Halil. “Osmanlı Pamuklu Pazarı, Hindistan ve İngiltere: Pazar Rekabetinde Emek Maliyetinin Rolü”. ODTÜ Gelişme Dergisi Özel sayı (1979-1980): 1-65.
  • İnalcık, Halil. Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi. İstanbul: Eren Yayıncılık, 1993.
  • İnalcık, Halil. Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adâlet. İstanbul: Eren Yayıncılık, 2005.
  • İnalcık, Halil. “Adâletnâme”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 1: 346-347. İstanbul: TDV Yayınları, 1988.
  • Karaduman, Göknur. “Sancak (Liva) Kanunnâmeleri”. Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi Türk Şehir Tarihi Sayısı 3/6 (2005): 527-534.
  • Karaman, Hayrettin. Mukayeseli İslam Hukuku. 3 Cilt. İstanbul: Nesil Yayınları, 1991.
  • Kazıcı, Ziya. Osmanlılarda Vergi Sistemi. İstanbul: Şamil Yayınevi, 1977.
  • Köprülü, M. Fuad. “Bâc”. İslam Ansiklopedisi. 2: 187-190. İstanbul: MEB Yayınları, 1979.
  • Kurt, Yılmaz. “XVI. Yüzyılın İkinci Yarısında Diyarbekir Eyaletinde Sanayi ve Ticaret”. Tarih İncelemeleri Dergisi 5, (1990): 191-200.
  • Miroğlu, İsmet. Kemah Sancağı ve Erzincan Kazası (1520-1566). Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1990.
  • Miroğlu, İsmet. XVI.Yüzyılda Bayburt Sancağı. İstanbul: Anadolu Yakası Bayburt Kültür ve Yardımlaşma Derneği, 1975.
  • Moačanin, Nemad. “Pojega”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 34: 307. İstanbul: TDV Yayınları, 2007.
  • Pakalın, Mehmet Zeki. “Sâlâriyye”. Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. 3: 101. Ankara: Milli Eğitim Yayınevi, 1971.
  • Pakalın, Mehmet Zeki. “Resîd akçesi”. Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. 3: 28. Ankara: Milli Eğitim Yayınevi, 1971.
  • Özcan, Abdülkadir. “Asesbaşı”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 3: 464. İstanbul: TDV Yayınları, 1991.
  • Sertoğlu, Midhat. “Bac”. Osmanlı Tarih Lûgatı. 29. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1986.
  • Sertoğlu, Midhat. “Monopolye”. Osmanlı Tarih Lûgatı. 227. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1986.
  • Sertoğlu, Midhat. “Eflâkan”. Osmanlı Tarih Lûgatı. 95. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1986.
  • Sertoğlu, Midhat. “Voynuk”. Osmanlı Tarih Lûgatı. 359. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1986.
  • Sofyalı Ali Çavuş. Sofyalı Ali Çavuş Kanûnnâmesi. Haz. Midhat Sertoğlu. İstanbul: Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1992.
  • Şahin, İlhan. “Kemah”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 25: 219-220. İstanbul: TDV Yayınları, 2002.
  • Şemseddin Sami, “Pojega”. Kamûsü’l-a’lâm. 2:1553. İstanbul: Mihran Matbaası, 1316.
  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı. Osmanlı Tarihi. 2 Cilt. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1998.
  • Ünal, Mehmet Ali. XVI. Yüzyılda Harput Sancağı. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1989.
  • Yıldız, Murat. “Sancak Kanunnâmelerine Göre Osmanlı Toplumunda Ekonomik Yapı (İnebahtı, Rodos ve Diyarbakır Örnekleri)”. Türk Dünyası Araştırmaları 181 (Ağustos 2009): 111-134.
  • Yınanç, Mükrimin H. “Diyarbekir”, İslam Ansiklopedisi. 3: 601-626. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 1963.