Cahiliye Döneminde Nesir ve Bir Hatip Olarak Eksem b. Sayfî

İslâm öncesi döneme Kur’ân’da, “Cahiliye” adı verilmektedir. Bu ismin verilmesindeki etken ise okuma-yazma oranının düşüklüğü değil dine karşı takınılan kötü tavırdır. Çünkü her ne kadar Araplar yazma alanında zayıf olsa-lar da sözlü edebiyat alanında iyi durumdalardı. Ayrıca Cahiliyye adının veril-mesi, bu dönemde hiçbir güzelliğin olmadığı anlamına da gelmemektedir. Bu dönemde, tevhid dinine bağlı olan ve güzel ahlâkıyla tanınan insanlara da rastlanmaktadır. Edebiyat, Cahiliye döneminin önemli bir unsuru idi. Öyle ki şairler ödüllendirilirdi ve şiir yarışmaları da yapılırdı. Dereceye giren şiirler de Ka’be duvarına asılırdı. Ayrıca hatipler de itibar görür ve kabile temsilcisi ola-rak yöneticilerle konuşurken sözcülük görevi yaparlardı. Bu dönemde edebiyat alanındaki yeteneklerini menfaat için sergileyen insanlar olduğu gibi topluma faydalı olma amacında olan kişiler de bulunmaktaydı. Câhiliyye dönemindeki edebî faaliyetlerden bahsedilirken her zaman şiir ön planda olmuştur. Ancak şiir kadar gündeme getirilmeyen nesir de bu dönemde en az şiir kadar revaç bulmuştur. Çünkü sosyal hayatın gereği olan birçok konuşma, nesir türünün içine girmektedir. Eksem b. Sayfi, Cahiliye döneminin tanınan kişilerindendir. Sağlıklı bir bakış açısına sahip olan Eksem, icra ettiği hutbeleriyle, kendi dö-nemindeki insanlara yol göstermiştir. Cahiliyenin tüm kötülüklerine rağmen o, tevhid inancına sahip bir insan olarak, herkesi tevhide ve güzel ahlaka çağır-mıştır. Eksem, konuşmalarında gösterişten kaçınmış ve mümkün olduğu ka-dar sade konuşmaya çalışmıştır. Bununla birlikte Eksem, bazen edebi sanat-ları kullanmaktan da geri kalmamıştır.Bu makale; Câhiliyye kavramının analizi, Câhiliyye döneminde nesrin durumu ve önemli bir hatip olan Eksem b. Sayfî’nin edebî kişiliği konularını ele almaktadır. Çünkü İslâm’ın getirdiği güzelliklerin daha iyi anlaşılması için Cahiliyye döneminin tanınması önemlidir. Ayrıca Eksem b. Sayfi de bu dönemin önemli bir şahsiyetidir.

Prose in the Era of Jahiliyye and Eksem b. Sayfi as a Preacher

In the Qur'an, the pre-Islamic period is called the "Jahiliy-ye". The reason for giving this name is not the low rate of literacy, but the bad attitude towards the religion. Because although Arabs were weak in the field of writing, they were good in oral literature. Besides, giving the name of Cahiliyye to this period does not mean that there is no beauty in it. In this period, people who are tied to the religion of monotheism and known for their beautiful morality are also encounte-red. Literature was an important element of the Jahiliyyah Era. So much so that poets were rewarded and poetry competitions were held. The poems entering the rank were hanged on the Kaaba wall. Spea-kers also earned a reputation and they acted as advocates while spe-aking to the administrators as tribal representatives. In this period, there were people those exhibited their talents in the field of literature for their benefit as well as those aimed to be useful for society. Poetry has always been in the foreground when talking about literary activi-ties during the period of Jahiliyye. However, the prose, which is not brought to the agenda as much as poetry, is at least as popular as poetry in this period. Because many conversations that are necessary for social life, fall into prose. One of the people known for the period of the Jahiliyyah was Eksem. Having a healthy perspective, Eksem led the people in his time with his khutbah. Despite all the wickedness of the Jahiliyye, he, as a man of faith in monotheism, invoked everyone to tawhid and good morals. Eksem avoided showing in his speech and he tried to speak as plain as possible. However, sometimes Eksem used the literary arts. This article deals with the subjects as the analy-sis of the Jahiliyye concept and the status of the prose in the Jahiliy-yah era and the literary personality of Eksem b. Sayfi who was an im-portant preacher. For the better recognition of the beauty brought by Islam is important to recognize the period of Jahiliyyah. Also, Eksem b. Sayfi is an important figure in this period.

___

  • Kur’ân-ı Kerîm Meâli, Hayrettin Karaman vd., 8. Baskı, TDV. Yayınları, Anka-ra, 2010.
  • Abdulcebbar, Abdullah, Hafâcî, Muhammed Abdulmun’im, Kıssatu’l-Edeb fi’l-Hicâz, Mektebetü’l-Külliyyâti’l-Ezheriyye, Kahire, ty.
  • Altıntaş, Ramazan, Bütün Yönleriyle Câhiliyye, Pınar Yayınları, İstanbul 2007.
  • Askerî, Ebû Hilâl el-Hasen b. Abdullah (395/1005), Cemheratü’l-Emsâl, Dâru’l-Fikr, Beyrut, ty.
  • Belâzurî, Ahmed b. Yahyâ (279/892), Cümel min Ensâbi’l-Eşrâf, thk: Süheyl Zekkâr, Riyâd es-Zerkalî, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1996.
  • Cebbûr, Abdunnûr, el-Mu’cemu’l-Edebî, Dâru’l-İlm li’l-Melâyîn, Beyrut, 1979.
  • el-Cevherî, Ebû Nasr İsmail b. Hammâd (400/1009), es-Sıhâh Tâcu’l-Luğa ve Sıhâhu’l-ʽArabiyye, thk: Ahmed Abdulğafûr Attâr, Dâru’l-İlm li’l-Melâyîn, Beyrut, 1987.
  • Cündî, Ali, Fî Târîhi’l-Edebi’l-Câhilî, 1. Baskı, Dâru’t-Turâs, Kahire, 1991.
  • Çubukcu, Asri, “Eksem b. Sayfî”, DİA, İstanbul, 1994, X, 550-551.
  • Dayf, Şevkî, el-Fenn ve Mezâhibuhû fi’n-Nesri’l-Arabî, 13. Baskı, Dâru’l-Maârif, Kahire, ty.
  • Fahur, Hanna, el-Câmi’ fî Tarihi’l-Edebi’l-Arabî, Dâru’l-Cîl, Beyrut, 1995.
  • Fîrûzâbâdî, Mecduddin Ebû Tâhir Muhammed b. Ya’kûb (817/1414),
  • el-Kâmûsu’l-Muhît, 8. Baskı, thk: Mektebu Tahkîki’t-Turâs fî Müesseseti’r-Risâle, Müessesetü’r-Risâle, Beyrut, 2005.
  • Furat, Ahmet Suphi, Arap Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İs-tanbul,1996.
  • Hamidullah, Muhammed, el-Vesâiku’s-Siyâsiyye, Dârun-Nefâis, Beyrut, 1987.
  • Isfahânî, Ebû Nuaym Ahmed b. Abdullah (430/1039), Ma’rifetü’s-Sahâbe, 1. Baskı, thk: Âdil b. Yusuf el-Azâzî, Dâru’l-Vatan, Riyâd, 1998.
  • Isfahânî, Rağıb (502/1109), el-Müfredât fi Garîbi’l- Kur’ân, çev: Abdulbâki Güneş, Mehmet Yolcu, Çıra Yay, İstanbul, 2007.
  • İbn Abdilberr, Ebû Ömer Yûsuf Abdullah b. Muhammed (463/1071), el-İstîâb fî Ma’rifeti’l-Ashâb, thk: Ali Muhammed el-Becâvî, Dâru’l-Cîl, Beyrut, 1992.
  • İbn Abdirabbih, Ahmed b. Muhammed (328/940), el-Ikdü’l-Ferîd, 1. Baskı, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1404.
  • İbn Dureyd, Ebûbekir Muhammed b. Hasan (321/933), el-iştikâk, 1. Baskı, thk:Abdusselam Muhammed Hârûn, Dâru’l-Cîl, Beyrut, 1991.
  • İbn Hişâm, Ebû Muhammed Cemaluddin (218/833), es-Sîretü’n-Nebeviyye, 2. Baskı, thk: Mustafa es-Sıbâ vd., Mektebetü Mustafa el-Bâbî el-Halebî ve Evlâduhû, Mısır, 1955.
  • İbni Manzûr, Ebu’l-Fadl Cemaluddin (711/1312), Lisanu’l-Arab, 3. Baskı, Dâru Sâdır, Beyrut, 1414.
  • İbnü’l-Esîr, İzzuddin (630/1233), Üsdü’l-Ğâbe fî Ma’rifeti’s-Sahâbe, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1989.
  • Kaya, Mahmut, “Hitâbet”, DİA, İstanbul, 1998, XVIII, 156-158.
  • Meydânî, Ahmed b. Muhammed b. İbrahim (518/1124), Mecmeu’l-Emsâl, thk:
  • Muhammed Muhyiddin Abdulhamid, Dâru’l-Ma’rife, Beyrut, ty. Mustafa, İbrahim vd., el-Mu’cemu’l-Vasît, Dâru’d-Da’ve, İskenderiyye, ty. Özek, Ali, en-Nususu’l-Edebiyye, Özek Yayınevi, İstanbul, 1972. es-Safedî, Salâhuddin Halil b. Aybek (764/1363), el-Vâfî bi’l-Vefeyât, thk:Ahmed el-Arnaût, Türkî Mustafa, Dâru İhyâi’t-Turâs, Beyrut, 2000
  • Safvet, Ahmet Zeki, Cemheratu Hutabi’l-Arab fi Usuri’l-Arabiyyeti’z-Zahira, Mısır,İlaveli 2. Baskı, 1962.
  • Suyûtî, Celâluddin Abdurrahman b. Ebûbekr (911/1506), ed-Dürrü’l-Mensûr, Dâru’l-Fikr, Beyrut, ty.
  • Tahâ Hüseyin, Fi’l-Edebi’l-Câhilî, Müessesetü Hindâvî, Kahire, 2012.
  • Zavotçu, Gencay, Yüzyıllara Göre Nazım ve Nesir, Aydın Yay., Ankara, 2005.