Kömürün doğadan koparılıp insanlığın istifadesine sunuluşuna kadar geçen bütün madencilik faaliyetleri içinde en fazla bilinmeyen kümelenmesi başlangıçta, yani ayaktaki kazı işlerindedir. Ger­ çekten de, kömür kendi doğal yatağında bulunurken, bizzat kendi özelliklerine ilâveten içinde bulunduğu fiziki ortamın da etkileri atlında, mühendislik bakımından oldukça karmaşık bir durum gösterir. Bununla beraber, gerek kömürün kendi özelliklerine gerekse onu çevreleyen ortama bağlı çok sayıda faktörün etkilerini de içine alacak şekilde tariflenen bir «Kazılabilirlik» kavramı vardır. Tebliğde işte bu Kazılabilirlik kavramı üzerinde durulmaktadır. Kavrama bağlı etken olarak ilk önc6 kömürün mekanik özellikleri ele alınmış, tek ve çok yönlü basınçlar altındaki mukavemetlerinden bahsedilmiştir, istihsal basıncının kazı üzerindeki etkisinin hangi faktörlere göre değişebileceği, araş­ tırıcıların bazı hallerde farklı olabilen görüşleri açısından değerlendirilmiştir. Kllvaj sistemleri İle mekanik kazı arasındaki bağıntıya de değinildikten sonra, İngiltere, Almanya ve Japonya'da «kömür damarlarının mekanik kazıya karşı mukavemeti hakkında bir fikir sahibi olmak» gayesiyle kullanılan üç metod hakkında da bilgi verilmiştir.

In the series of all mining activities most of the unknowns are accumulated at the beginning, I.e. at the coal face itself. In fact, from the engineërin point of view, «coal in the seam» shows a very complex mechanical behaviour which is quite different from those of the «coal in the laboratory». There exists, however, a «workability» concept In which both the mechanical properties of coal and the effects of surrounding strata can be taken into account. In the paper, the concept of workability, together with the dependant parameters is examined, in doing this, a brief knowledge about the mechanical properties of coal and the theories of pressure distribution around the coal face Is given. From the workability standpoint, results from several countries concerning cleats direction and strata loading are examined. Some of the methods in workability determination which are being used in England, Germany and Japan are described,