Yoksulluk Sorunu Üzerine

Yoksulluk günümüzün temel sorunlarından biridir. Bu sorun iktisadi alanı fazlasıyla aşan ve sosyolojik alana yansımaları itibariyle ele alınması gereken bir içeriğe sahiptir. Günde 1 Doların altında gelir elde etme durumu kriter olarak alındığında dünya nüfusunun dörtte birinin, günde 2 Doların altında gelir elde etme durumu kriter olarak alındığında ise her iki kişiden birinin mutlak yoksul olduğu görülmektedir. Yoksulluk, kimilerine göre küreselleşme sürecinin kaçınılmaz bir sonucudur. Kimilerine göre ise küreselleşme sürecinde büyümenin hızlanıyor olması, yoksulluğun azaltılmasını mümkün kılacaktır. Bunun ötesinde, küreselleşme ile yoksulluk arasındaki ilişkinin bağlamını, küreselleşme sürecini yönlendirmekte olan çok uluslu örgütlerin (Dünya Bankası, WTO ve IMF gibi) performansları belirlemektedir. Küreselleşme süreci doğru yönetildiği takdirde, piyasa merkezli büyümenin yoksulluğun azaltılmasına katkı yapması muhtemeldir. Ne var ki yoksullukla mücadelede piyasa merkezli büyümenin tek başına yeterli olmayacağı, bu bağlamda devletin etkin politika uygulamalarının ve gönüllü kuruluşların faaliyetlerinin de önemli olduğu bilinmektedir.

Today, poverty is an essential matter. This problem should be investigated not only economics perspective, but also social aspects. If we measure poverty in terms of less than one dollar taken a person in a day, we can see that 25 percent of world population is affiliated by poverty. When a person takes below two dollars in a day, as a measurement of poverty, we see that 50 percent of world population has socially unacceptable living standards. According to some authors, poverty is inevitable conclusion of globalization; however, some authors suggest that the intensity of poverty may decline as a result of increasing growth rate due to globalization. Also, the performance of multinational organizations, such as World Bank, WTO, and IMF, determines the extension of interaction between globalization and poverty. If globalization process is managed suitably, market-based growth policies may decrease poverty. Nevertheless, market-based growth policies are not sufficient only in order to decrease poverty. Therefore, it should be known that both efficient government policies and voluntary institutions’ activities are crucial to obtain acceptable living standards.