Türkiye’nin Davutoğlu Döneminde Orta Doğu'daki Komşularıyla Değişen İlişkileri: Tarih, Güç ve Politika

Türkiye’nin Orta Doğu’daki komşularıyla olan ilişkileri son 10 yıl içerisinde büyük bir gelişim gösterdi. Ülkenin yeni ekonomik dinamizmi sayesinde önemli bir bölgesel güç haline gelmesiyle, bu ilişkileri anlayabilmek de oldukça önem kazandı. Türkiye’nin Orta Doğu’daki komşularıyla ekonomik alanda uzlaşma çabaları 20.yy’ın sonlarında, özellikle de Özal döneminde gerçekleşen politik gelişmelerde kaynağını bulsa da, bu uzlaşmalar AKP yönetimi altında hızlandılar ve yeni diplomatik ve kültürel boyutlar kazandılar. Yönelinen bu yeni politikanın mimarlarından biri Başbakan Erdoğan’ın eski baş danışmanı ve 2009’dan beri de Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu’ydu. Bu yeniden düzenleme çalışmaları Türkiye’nin iç işleriyle, özellikle de Kürt meselesi ile oldukça yakından ilişkili olmakla beraber 2011’deki Arap ayaklanmalarıyla sebebiyle şu an beklenmedik bir baskıyla karşılaşmış durumda. Bu makalede Türkiye’nin Orta Doğu politikalarıyla ilgili üç temel ilişkinin analizi yapılacaktır: Irak’taki yarı otonom Kürt Bölgesel Yönetimi, Suriye hükümeti ve İran hükümeti ile olan ilişkiler. Sonuç olarak da Türkiye’nin Orta Doğu’daki yeni ekonomik, politik ve kültürel gücünün muhafaza edilebilmesi için Davutoğlu dönemi politikalarının temel unsurlarının sürdürülmesi gerektiği çıkarımına varılacaktır.

Turkey’s Shifting Relations with its Middle East Neighbors during the Davutoğlu Era: History, Power and Policy

Turkey’s relationship with its Middle East neighbours has undergone a significant evolution over the last decade and is now being put under unexpected strain by the Arab uprisings of 2011. With the country’s new economic dynamism making it a leading regional power, understanding this relationship has became of increased importance. While Turkish economic rapprochement with its Middle East neighbours can be traced back to political developments throughout the latter 20th century, particularly the Özal era, this rapprochement has been accelerated and taken on new diplomatic and cultural dimensions under the AKP administration thanks to Foreign Minister, Ahmet Davutoğlu’s new foreign policy doctrine. This article analyses three key relationships in Turkey’s Middle East policy: those with the semi-autonomous Kurdish Regional Government in Iraq, the Syrian government, and the Iranian government. It concludes that key elements of Davutoğlu era policy must be maintained in order to safeguard Turkey’s new economic, political and cultural power in the Middle East.