Şiir’den İdeal Tip’e: Romantik Bilim

Almanya’da XVIII. yüzyılın sonları ile XIX. yüzyılın başları arasında kendilerini Romantik sıfatıyla nitelendiren bir grup düşünür Jena Üniversitesi’nde toplanır. Aydınlanmanın niceliksel, nesne merkezli bilim ve dünya tasavvuruna karşı özneye kaybettiği değeri yeniden kazandırmak isteyen bir Romantik bilim projesi geliştirirler. Amaçları, niteliksel ve organik bir doğa tasavvuru aracılığıyla insanın doğayla yeniden bütünleşmesine yönelik bir vurgu yapmaktır. Romantik doğa filozofları (Naturphilosophen) da denen bu grup, bahsedilen bütünleşmenin sanat (şiir) ve bilim arasında kurulacak yakın bir ilişki ile gerçekleşebileceğini savunur. Bu bütüncü görüşe göre, evrenin elemanları arasındaki farklılık özsel değil derece ayrımıdır. Böylece tüm do- ğa kutupluluğa dayanan belli bir doğa yasasının kendisi üzerinde işlemesiyle oluşan belli bir ideal tipin çeşitlemeleri olarak düşünülür.

During the late 18th and early 19th centuries in Germany a group of scholars who called themselves as Romantics gathered at Jena University. To give the subject its value back they embarked on a Romantic science project that was opposed to Enlightenment’s quantitative and object-centered conception of science and world. Their main purpose was to integrate man again with nature through a qualitative and organic conception of nature. These scholars, otherwise Romantic natural philosophers (Naturphilosophen), argued that this integration could only be achieved by having a close relationship between art (poetry) and science. According to this holistic view the distinction among beings in the world is not essential but only in degree. All nature is considered as the variations of a certain ideal type upon which a certain polarity based natural law acts.