ORHAN PAMUK'UN "YENİ HAYAT" ROMANINDA, KARİKATÜRİZE EDİLEN TASAVVUF

Yeni Hayat, Sûfi deneyimi ile alay etmektedir. Tasavvufun temel konuları, romanda mevcut olarak görülmektedir. Osman, Canan ve meleği bulmayı umut ettiği yolculuğuna bir Sûfi Dervişi gibi başlar. Tasavvuf edebiyatında, kadın (aşk) varoluşu ve Tanrıyı simgelemektedir, ancak, Osman'ın Canan'a olan aşkı, ruhani olmaktan çok bedenseldir. Yolculuk ilerledikçe, Pamuk, Tanrıyı aramaktan çok intikam peşinde koşan bir yolcuyu alaycılıkla gösterir. Sûfi geleneğiyle alay etmek, yeni hayatın arayışının bir inançtan, saplantıya dönüşümüyle, öykülemede daha belirgin hale gelir. Pamuk'un, sufi yolcuyla alay etmesi, Osman'ın, yolculuğun sonunda, aradığı meleğin sahte olduğunu anlayarak, yaşadığı hayal kırıklığı içinde ölmesi ile sonlanmaktadır.

Sufism Caricatured in Orhan Pamuk’s “The New Life”

Contrary to some critics who read in Pamuk’s The New Life strains of Sufi sentiments and Sufi tendencies, I want to argue that Pamuk, in this narrative, mocks the Sufi experience.

___

  • Almond, Ian. “Islam, Melancholy, and Sad, Concrete Minarets: The Futility of Narratives in Orhan Pamuk's the Black Book.” New Literary History 34, 1 (Winter 2003): 75-90.
  • Heyking, John von. “Mysticism in Contemporary Islamic Political Though: Orhan Pamuk and Abdolkarim Soroush.” Humanitas 19, 1 and 2, (2006): 71-97.
  • Pamuk, Orhan. The New Life. London: Faber and Faber, 1998.
  • Zhang, H. "Slave of love and Virgin Love: the Archetypal Structure of Sufi Mysticism in Pamuk's Love Narratives.” Foreign Literature Studies 33, 1(February 2011): 128-136.