Hagios Aberkios Kilisesi İskelet Topluluğunun Antropolojik Açıdan İncelenmesi

Eski insan topluluklarının morfolojik yapısı üzerine çalışan antropologlar, inceledikleri topluluğun genetik özelliklerini belirlemenin yani sıra, bunların çevresel faktörlerden ne düzeyde etkilendiğini de anlamaya çalışırlar. Bilindiği gibi, insan vücudunun boyut ve biçimi, genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi sonucunda şekillenmektedir. Ancak, çevre ve genetik yapının etkisi, insanın bütün doku ve organları üzerinde aynı düzeyde değildir. Hatta aynı organı oluşturan farklı bölgeler üzerinde çevrenin baskısı farklılaşabilmektedir. Yürütülen birçok araştırmada, çevresel etmenlerin boy uzunluğuna etkisinin, kafatası ve yüz iskeletine oranla daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar kafatasının boyut ve biçiminin kalıtımından sorumlu genlerin sayısı ve yapısı bilinmemekle birlikte, çevresel etmenlerin kafatası üzerindeki etkisinin vücudun diğer bölgelerine oranla sınırlı olması nedeniyle, kafanın boyut ve biçiminin topluluklar arasındaki biyolojik uzaklığın saptanmasında daha etkili olabileceği sonucu çıkarılabilir.

Anthropological Analyses of Hagios Aberkios Church Skeletal Population

Hagios Aberkios skeletal population which is dating Late Byzantine period, has been examined morphologically. The population which consists of at least 27 individuals is wholly adult, majority of which is male. Anthropometrical results led us to conclude that, Hagios Aberkios skeletal population's cranial structure was mesocrane, metriocrane, hypsicrane, mesene, mesorrhine, metriometopia and brachystaphiline. The distributions of the cranial indices point to the presence of a heterogeneous genetical structure. In other word, the population consists of robust and gracile Mediterraneans, Alpine and Dinaric races. The most frequently encountered racial group is that of the robust Mediterraneans. The morphological comparison of Hagios Aberkios population with other ancient Anatolian populations, display their similarity with Topaklı, Klazomenai, Boğazköy, Panaztepe and İznik populations. The stature of the Anatolian skeletal populations display a positive secular trend from Neolithic onwards. Moreover, it has been established that the difference in stature between the males and the females is increasing. Thus, it has been concluded that the males are more open to the influences induced by the changes in the environmental conditions, especially those in the nutritional patterns.