OSMANLI MODERNLEŞMESİ’NDE TOPLUM KARŞISINDA ÖZNELEŞMEK; MEKTEB-İ TIBBİYE VE İÇTİMAİ TABİP GELENEĞİ

Doğrunun tek olduğu ve bilim sayesinde kolaylıkla elde edilebildiği bir anlam dünyası içinde Batılılaşma, Osmanlı topraklarında yeni bir aydın kimliği yaratmakla kalmadı aynı zamanda bu kimliğe yaslandı. Söz konusu bu yeni zümre özellikle Mekteb-i Tıbbiye’de aldıkları eğitiminin sonucunda hayat adını verdikleri süreci kimyasal, fiziksel, biyolojik değişmelere yani “maddi” etmenlere bağlamaktaydı. Pozitivist yaklaşım onlara doğrusal bir tarih anlayışı vermiş ve toplumun fiziksel bir nesne gibi incelenebileceği sanısını yaratmıştı. Öte yandan pozitivizm, aydınların toplumu biçimlendirme çabasına meşruiyet de sağlamaktaydı. Bilimin adım adım ilerlediği bir dünyada toplumların da bilim takip etmeleriyle bizzat tarih doğrusal bir hale gelmekteydi. Bunun anlamı bugün ‘geri’ kalmış olan toplumların ancak ‘ileri’ gitmiş olanları taklit ederek, onların geçtiği yoldan ilerlemenin mümkün olan tek gerçekçi yöntem olduğuydu. “Geri” kalmış toplumlar için modern bilimin gereğine uygun bir toplum ve yaşam biçimi modeli oluşturmak ve toplumu biran önce bu kalıp içinde şekillendirmek gereklilik halini almıştı. Bu doğrultuda ortaya çıkan toplumsal mühendislik faaliyeti öncelikle Mekteb-i Tıbbiye’de karşılık bulacak ve buradan yetişenler modernleşmenin taşıyıcısı haline gelecekti. Bu çalışma Osmanlı aydınlarının “tarihsel kurtarıcılık” rolünü oynama iradesini kendi içinde nasıl, hangi koşullarda ve niçin hissettiğini, “toplumsal dönüştürücülük” rolünü yerine getirirken hangi yöntemleri izlediklerini ve bütün bunların Mekteb-i Tıbbiye’deki müfredat ile olan ilişkisi üzerinden anlamayı amaçlamaktadır. Türkiye’de birçok sosyal meselenin tarihçilerin ve tarih çalışmalarının gündemine girmeden, romanların konusu olduğu gerçeğini de göz önüne alarak, zengin bir içreğe sahip edebi metinlerin artık daha fazla başvurulan bir akademik alana dönüştüğü de unutulmamalıdır. Dolayısıyla Türk modernleşmesinin yarattığı aydın tipini bütün boyutlarıyla anlamak edebi metinlere de başvurmayı zorunlu hale getirmektedir

BECOMING A SUBJECT IN THE FACE OF SOCIETY DURING THE MODERNIZATION OF THE OTTOMAN EMPIRE; TRADITION OF THE IMPERIAL SCHOOL OF MEDICINE AND “SOCIAL DOCTORS”

In a world where there is only one truth that is easy to reach via science, westernisation didn’t only create a new intellectual identity, but also relied on it. Especially after the education that they received in the Imperial School of Medicine, this new intellectual coterie associated the process of “life,“ with chemical, physical, biological, in short, “material“ factors. This positivist approach brought them a linear historical understanding and an illusion, which made them think that a society could be observed as a material object. On the other hand, positivism legitimated the efforts of the intellectuals in molding the society. In a world where science makes progress day-by-day, history became more linear when societies, too, started to follow the science. This meant that there was only one realistic way for societies that “fell behind“ to improve themselves, which was imitating societies that are “ahead“ and taking the same steps they did. It became a necessity for them to create a society and a lifestyle, which are suitable to the requirements of modern science, and to mold the society in this pattern. The social engineering actions emerged in this direction would initially be realized by the people in the Imperial School of Medicine and the people who grew up there would spread modernisation. This study aims to understand how, why and under which circumstances did the Ottoman intellectuals feel the need to play the role of a “historical saviour,“ which methods did they use while they carried out their mission as a “social transformer“ and how all these relate to the curriculum in the Imperial School of Medicine. Bearing in mind that in Turkey, manysocial matters were already a subject in literature before they became a topic in the agendas of historians and historical studies, it should not be forgotten that literary texts rich in content became a more frequently referred academic resource. Therefore, it is necessary to resort to literary texts to thoroughly understand the type of intellectuals shaped by the Turkish modernization.

___

  • Ahıska, Meltem, (2005), Radyonun Sihirli Kapısı Garbiyatçılık ve Politik Öznellik, Metis Yay., İstanbul.
  • Berker, Nadire – Yalçın, Selim, (2008),Tıbbiye’nin ve Bir Tıbbiyelinin Öyküsü, Türkiye İş Bankası Yay., İstanbul.
  • Dirlik, Arif, (2010), Postkolonyal Aura Küresel Kapitalizm Çağında Üçüncü Dünya Eleştirisi, 2. Baskı, Boğaziçi Üniversitesi Yay., İstanbul.
  • Engelhard, (2017), Tanzimat ve Türkiye, Çevirmen Ali Reşad, 2. Baskı, Kaktüs Yay., İstanbul.
  • Etöz, Zeliha - Işık, Nurhan Erol, (2003), “Doğu ve Batı’nın Dayanılmaz Hafifliği: Ahmet Altan’ın ‘Kılıç Yarası Gibi’ ve ‘İsyan Günlerinde Aşk! Adlı Romanlarının Anlam Dünyası”, Doğu-Batı, Sayı 22, Ankara.
  • Göle, Nilüfer, (2012), Mühendisler ve İdeoloji, 5. Baskı, Metis Yay., İstanbul.
  • Güntekin, Reşat Nuri, (1979), Gökyüzü, 6. Baskı, İnkılap Kitapevi, İstanbul.
  • Hanioğlu, M. Şükrü, (2006), Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Zihniyet, Siyaset ve Tarih., Bağlam Yay., Ankara.
  • Hanioğlu, M. Şükrü, (1981), Bir Siyasal Düşünür Olarak Abdullah Cevdet ve Dönemi, Üçdal Neşriyat, İstanbul.
  • Hanioğlu, M. Şükrü, (1985), Bir Siyasal Örgüt Olarak Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük (1889-1902), İletişim Yay., İstanbul.
  • Kahraman, Hasan Bülent, (2010), Türk Siyasetinin Yapısal Analizi-1, Agora Kitaplığı, İstanbul.
  • Karaosmanoğlu, Yakup Kadri, (2003), Bir Sürgün, 4. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul.
  • Karpat, Kemal, (19629, Türk Edebiyatında Sosyal Konular, Varlık Yay., Ankara.
  • Koç, Murat, (2005), Türk Romanında İttihat Terakki (1908-2004), Temel yay., İstanbul.
  • Korlaelçi, Murtaza, (2001), “Pozitivist Düşüncenin İthali”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce Tanzimat ve Meşrutiyet’in Birikimi, Cilt 1, İletişim Yay., 2. Baskı, İstanbul.
  • Mahçupyan, Etyen, (2000),Batı’da Doğu’ya Dünden Bugüne Zihniyet Yapıları ve Değişim, Patika Yay., İstanbul.
  • Mahçupyan, Etyen, (1998),Türkiye’de Merkeziyetçi Zihniyet, Devlet ve Din, Patika Yay., İstanbul.
  • Mardin, Şerif, (2012), Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908, 12. Baskı, İletişim Yay., İstanbul.
  • Mardin, Şerif, (1991), Türk Modernleşmesi, İletişim Yay., İstanbul.
  • Öztürk, Hülya, (2009), Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane ve Kurucusu Charles Ambroise Bernard, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir.
  • Pamuk, Orhan, (2000), Cevdet Bey ve Oğulları, 14. Baskı, İletişim yay., İstanbul.
  • Pamuk, Orhan, (2012), Sessiz Ev, İletişim Yay., 33. Baskı, İstanbul.
  • Tekeli, İlhan, “Osmanlı İmparatorluğu’ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının Gelişimi”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt 3, İletişim Yay., İstanbul.
  • Ülken, Hilmi Ziya, (2013),Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., İstanbul.
  • Ünivar, Kerem, (2001), “Abdullah Cevdet”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce Tanzimat ve Meşrutiyet’in Birikimi, Cilt 1, İletişim Yay., 2. Baskı, İstanbul.