Balkanlarda Osmanlı Hoşgörüsü mü, Osmanlı Adaleti mi?

Son yıllarda Osmanlı yönetim sistemini tanımlamada, sıklıkla hoşgörü kavramı dile getirilmektedir. Çünkü Soğuk savaş sonrası dönemde yapılan küreselleşmepostmodernizm tartışmaları içinde, hoşgörü kavramı siyasi bir çerçeve olarak yeniden keşfedilmiş ve Osmanlı Devleti’ne uygulanmıştır. Bu makalenin amacı, Başbakanlık Osmanlı Arşiv belgeleri ışığında, Osmanlı yönetim anlayışını tanımlamada hoşgörü ya da adalet kavramlarından hangisinin uygun olup olmadığını ortaya koymaktır. Makalenin ikinci bölümünde, genellikle Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki yönetim uygulamaları anlatılmıştır. Bu bağlamda, özellikle gayr-i Müslimlere din hürriyetinin verilmesi, birkaç kiliseden başka kilisenin camiye çevrilmemesi gibi uygulamalar üzerinde durulmuştur. Ayrıca yerel idarecilerin halka yönelik haksız uygulamalarına (vergi gibi) karşı Osmanlı Padişahlarının adaletnâmeler ilan etmeleri ve suçlu idarecileri cezalandırmaları dikkat çekicidir. Bu makale, sözkonusu siyasetin Osmanlı yönetim zihniyetinin bir ürünü olduğunu savunmaktadır

Is the Ottoman Justice or the Ottoman Tolerance in Balkans?

In last years, It is frequently explained concept of the tolerance in defining the system of the Ottoman administration. Because, the concept of tolerance was rediscovered as a political framework and applied to the Ottoman Empire in discussions of globalism and postmodernism that made in period the post-cold war. This paper’s aim is to show that whether the concepts of tolerance or justice are appropriate in defining the system of the Ottoman administration in light of the documents of the Prime Ministerial Ottoman Archive. In second part of the paper, the management practices of the Ottoman Empire in the Balkans are explained. Especially, in this context, it had been focused on practices such as permission the freedom of religious to non-muslims and non-conversion from church to mosque except a few churches and moreover, It is attention that being sentenced of criminal administrators and publication the justice decrees/firmans (adaletname in Turkish) by the Ottoman Sultans against unfair practices directed public of the local authorities. This article argues that this policy is a product the Ottoman administration mentality