ALAMÛT

Öz Alamût kalesi harabeleri, Kazvîn’in kuzey-kızeydoğu tarafına doğru iki günlük mesafede(ki) Elburz dağlarının kalbinde yüksek ve neredeyse erişilemez bir kayalığın zirvesi üzerinde yer alır. İbnü’lEsîr ([Kahire 1301], X, 131)’e göre; bir kartal, bir Deylemli hükümdara bu mevkii işaret etmiş, o burada bir kale inşa etmiş, bu sebeple de Alamût, köken olarak âluh (kartal) ve âmû(h)t (öğretim)’dan alınmıştır. 246/860’ta ‘Alevî el-Hasan ed-Da‘î ile’lHak kaleyi yeniden inşa etti. Haşîşîler (The Assassins)’in kurucusu Hasan-ı Sabbâh 483/1090’da Alamût’u ele geçirdi ve onu Mezhebin karargâhı yaptı. Moğollar 654/1256-1257’de Alamût’u aldılarsa da Haşîşîler 673/1275’te onu tekrar ele geçirdiler, ancak nihayet bu tarihten hemen sonra onu kaybettiler. Safevîler zamanında, Alamût bir devlet hapishanesi veya “unutulma kalesi” olarak kullanıldı. Duvar ve yapıların kalıntıları hâlâ görülmektedir.