OSMANLI DEVLETİNDE TUZ ÜRETİMİ VE DAĞITIMI

Öz İlkçağlardan bu yana insanların hayatında önemli bir yer işgal eden tuzun kullanım alanları çeşitlilik gösterir. Başta gıdaların korunması ve tatlandırılması olmak üzere, tıptan sanayiye,hayvancılıktan tarıma kadar bir çok konuda tuza ihtiyaç duyan insan, bu maddeyi temin etmede bir hayli çaba sarf etmiştir.Günümüzde olmasa bile tuz için insanlar büyük sıkıntılara göğüs germişler ve emek vermişlerdir.Osmanlı Devleti tuz kaynakları bakımından zengin bir ülke idi. Buna rağmen tuzun üretiminden nakliyatına ve satışına kadar ciddi bir sistem kurmuş ve bunun işlemesi için gerekli tedbirleri almıştı. Ülkenin belli yerlerinde çıkarılan tuzun üretimi, satışı ve dağıtımı devlet kontrolünde olmuş ve devletin önemli gelir kalemlerinden birini oluşturmuştu.Bu nedenle devlet, tuz üretimi ve dağıtımını da belli bazı kurallar dahilinde gerçekleştirmiştir. Tuzun dağıtımını tüccarlar yapmakta idiler. Bunlar tuzlalardan aldıkları tuzu başkent İstanbul’a getirip Tuz Emini’ne teslim ederlerdi. Bundan sonraki sürecin iyi bir şekilde işlemesini bu görevliler sağlarlardı. İstanbul’a getirilen tuzun dağıtımı da belli bir nizama göre gerçekleşirdi. Salt has taken a vital place in human life since first ages. Its usage fields ara different especially for preserving and flavouring food, it is used in medicine, cattle- breeding and agricultur. Mankinel has striven very much to get it.Ottoman State was a rich country in salt sources. It has established a serious system for production and selling and has taken necessary precaution to control it regularly.The production, sale and distribution of the salt that was produced in different areas has become an important income of the state. For that reason the state has produced and distributed it in some definite standarts.The distribution of salt was doing by merchants.They were delivering the salt they brought from saltpan to offical personnel. After that the process of its distribution was controlled and followed by these offical personnel. The salt that was brought to İstanbul has been distributed in definite rules.