İran ve Osmanlı Devleti Arasında Mezhebi İhtilafların Azaltılması ve İslâm Birliği Teşebbüsleri (1555-1746)

Öz İran ve Osmanlı Devleti arasındaki mezhebi ihtilaflar, muhtelif dönemlerde farklılık göstermiştir. Safevi Devleti’nin kuruluşunu gerçekleştiren Şah I. İsmail döneminde ortaya çıkan mezhebi ihtilaflar, Şah I. Tahmasb döneminde imzalanan Amasya Anlaşması ile azalmıştır. İki ülke arasındaki ilişkileri sadece savaşlardan ibaret sayan tarihçiler, bölgede cereyan eden hâkimiyet savaşlarını mezhebi farklılığa bağlayarak o dönemdeki İttihad-ı İslâm teşebbüslerini görmezden gelmiş ve iki Müslüman millet arasında düşmanlığa sebep olmuşlardır. IV. Murad ile Şah Safi arasında imzalanan Kasr-ı Şirin (Zuhab) Anlaşması, ihtilafları en alt seviyeye indirmiştir.Nadir Şah, iki Müslüman halk arasında mevcut mezhebi ihtilafların sona ermesini ve birlik sağlanmasını istemiştir. Bunun için Caferi mezhebinin Sünni Osmanlı Devleti tarafından beşinci mezhep olarak kabul edilmesi için İstanbul’a mektuplar göndermiştir. Bundan bir netice alamayınca Necef’te bir komisyon kurarak mezhebi ihtilafların halledilmesini istemiştir. Komisyona Kerbelâ, Necef, Hille, Bağdat, Buhara ve Afganistan’dan Sünni ve Şii uleması katılarak meseleyi istişare etmiştir. Komisyonun çalışmaları neticesinde imzalanan metinde, iki tarafın birbiri aleyhinde küçültücü söz söylememeleri, İslâm halifelerine küfür edilmemesi ve Caferiliğin beşinci mezhep olarak kabul edilmesi kararı alınmıştır.