TÜRKİYE ve AVRUPA TOPLULUĞU'NDA TARIM SEKTÖRÜNÜN YAPISAL ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI

Türkiye-Avrupa Topluluğu ilişkileri, bir yandan 1960'lı yıllarda kurulan ortaklık bağı diğer yandan 1987'de yapılan tam üyelik başvurusu çerçevesinde sürdürülmektedir. Bu ilişkilerin önemli bir kısmını ise Türkiye'nin yüksek potansiyelinin bulunduğu tarımsal alanla ilgili konular oluşturmaktadır. Her ne kadar Türkiye'de tarım sektörü zaman zaman geri planaatılmışsa da ekonomik gelişmeyi belirleyen temel sektörlerden biri olma özelliğini yitirmemiştir. Yine kalkınmanın lokomotif sektörü olarak kabul edilen sanayi de kullanılan girdilerin önemli bir kısmı tarım sektöründen sağlanmaktadır(1).Tarımsal nüfusun toplam nüfustaki payı tarımsal gelirin milli gelirdeki payı, tarımsal ürünlerin toplam ihracattaki payı, ele alındığında tarım sektörünün ülke ekonomisi için ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.Avrupa Topluluğu'na üye ülkeler incelendiğinde tarımın ekonomi içersindeki nispi payının oldukça düşük olduğu görülmektedir. Ancak hala kendine özgü niteliklerinden dolayı devlet tarafından desteklenmekte ve korunmaktadır. Roma Andıaşmasının 3/1 maddesinde AT/da tarım alanında ortak bir politikanın belirlenip sürdürülmesi öngörülmüştür.Türkiye'nin topluluğa tam üyelik başvurusundan yaklaşık üç yıl sonra (Aralık 1989'da) Topluluk komisyonunun Türkiye için hazırladığı, Türk Ekonomisinin Yapısı ve Gelişimi adlı raporda Türk tarımı ile Topluluk tarımının yapısal açıdan karşılaştırılması yapılmış farklar ortaya konduktan sonra mevcut koşullarda bütünleşmenin olumlu sonuçlarımayacağı vurgulanmıştır(2). Türk ekonomisi için çok büyük önem taşıyan 'bu sektörün Topluluk tarım sektöründen oldukça farklı özellikleri olduğu genelde bilinen bir husustur.Çalışmada Türkiye'de ve Avrupa Topluluğu'nda tarım sektörünün yapısal özellikleri belli başlıklar altında toplanmaya çalışılacaktır.

___

-