1950-1980 ARASI İSLAMİ DUYARLIKLI ÖYKÜ ANLAYIŞI VE ÖYKÜCÜLER

1950-1980 arası dönemde öykü kaleme alan isimlerden bir kısmı ortak bir dini duyarlık göstermişlerdir. Bu anlayışla kaleme alınmış eserlerde yazarlar, İslami değerleri insani değerlerle özdeş görüp ön plana çıkarmıştır. Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Şevket Bulut, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Mustafa Kutlu, İsmail Kıllıoğlu, Durali Yılmaz, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su ve Ramazan Dikmen gibi isimler tarafından temsil edilen bu öykü anlayışında anlatıda edebi değerin sağlanması göz ardı edilmemiştir. Bu öykücüler aynı zamanda geleneksel anlatı birikiminden de faydalanmışlardır. Yazarlar, İslami duyarlıklı öykücülükte modern anlatı tekniklerinden faydalanmıştır. Kişi merkezli kurgularında vakadan ziyade duyuşlara odaklanmışlardır. Yazarlar öykülerinde ölüm, aile, taşra hayatı, arayış ve acziyet gibi konuları izleğe dönüştürmüşlerdir. Batı edebiyatını yakından takip edip onlar gibi yazmaya çalışan bu öykücüler, kişi kadrolarını genellikle aile bireyleri, yakın akrabalar ve dost çevreleri; kendini yalnız hisseden anlaşılmadığını düşünen gençler ve kente uyum sağlamaya çalışan insanlardan seçmişlerdir. Bu yazarların göndermelerinin önemli bir kısmı Kuran ayetlerine, hadislere, İslam tarihine, kıssalara ve menkıbelere dönüktür. İslami duyarlıklı öykücüler mekân itibariyle çoğunlukla kasaba edebiyatı olarak da nitelenebilecek ürünler ortaya koymuşlardır.

THE STORYTELLING AND STORYTELLERS IN İSLAMIC SENSITIVITY BETWEENN THE YEARS 1950-1980

Some of the storytellers that have written their stories between the years 1950-1980 have showed a common religious sentiment and have penned similar stories. The writers have seen Islamic values as human values and have put forward Islamic values in their works that have been penned in this mentality. In this narrative approach that have been represented by Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Şevket Bulut, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Mustafa Kutlu, İsmail Kıllıoğlu, Durali Yılmaz, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su ve Ramazan Dikmen the literal values havent been ignored; at the same time these storytellers have also benefited from traditional narrative accumulation. The authors have used modern literal techniques in the stories penned in Islamic sensitivity. They have focused on person rather than event in their human-centered fictions. The storytellers have transmuted issues like death, family, rural life, seeking and inability in their texts to themes. These storyteller that have followed closely Western literature and tried to write like them have usually chosen their characters from family members, close relatives and friends, the young people who think that no one have understood them and feel lonely and the people trying to adapt to the city. An important part of references of these authors usually faces Quran verses, hadiths, Islamic history, parables and religious tales. Islamist narrators have revealed literal products that also could be named as town literature in the context of fictional place.