4734 sayılı Kamu İhale Kanununda ihale usulü olarak kabul edilmese de adı ve nasıl uygulanacağı belirtilen doğrudan temin işlemleriyle ilgili mevzuat ve uygulamaya dayalı ortaya çıkan sorunlar bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde de uygulanan bu alım işlemlerinde önem verilen ilkeler; rekabet, şeffaflık, ayırımcılık yapmama, tarafsızlık, eşit muamele olarak belirtilmiş ve her türlü alım konusundaki hassasiyetler direktiflerde yer almıştır. Türkiye’de de bu ilkelere önem verilmesine rağmen özellikle rekabetin sağlanması konusunda mevzuattaki eksiklikler ve uygulamada yapılan keyfi işlemler idarelerin firmalara menfaat sağladıkları algısını arttırmakla birlikte aynı zamanda kamu kaynağının verimsiz harcanması sonucunu da doğurmaktadır

This study focuses on the problems resulting from the legislation on direct procurements and the ways they are practiced. Direct procurement is not accepted as a procurement procedure in Public Procurement Law numbered 4734, though the term public procurement is mentioned in the law, which also explains how to practice it. The main principles watched in public procurements in Europe Union (EU) countries are competition, transparency, non-discrimination and equal treatment, and the concerned EU Directive covers all sensitivities about procurement. Although these principles are attached importance to also in Turkey, there are lacunas in the legislation on competition as well as arbitrary operations, which contributes to the perception that administrations offer benefits to companies bringing about an ineffective use of public resources