Basra’daki Sahabe Türbe ve Mescitleri ile Vakıflarının Osmanlı Dönemindeki Durumu

Bu çalışmada Basra’da bulunan Hülefâyı Raşidîn’in sonuncusu olan Hz. Ali’nin adını taşıyan cami ile Aşere-i Mübeşşere’den Hz. Zübeyr bin Avvâm, Hz.Talha bin Ubeydullah ve son sahabî Hz. Enes bin Mâlik ile “tabiinden” Hz. Hasan-ı Basrî’nin isimlerini taşıyan türbe ve mescitlerin vakıfları ele alınacaktır. Basra, Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra sözkonusu vakıflara ait mescit ve türbelerin kayıtları da Osmanlı idaresi tarafından tutulmaya başlanmıştır. Ancak vakıflara dair, en azından şimdilik ulaşabildiğimiz ilk kayıtlar, 17. yüzyılın sonralarında (1690-1695) tutulan vakıf muhasebe defterleridir. Bu defterlere göre Hz. Ali Mescidi (Makam-ı Ali Camiˈ) ile Hz. Zübeyr’in türbesi ve mescidi; Hz.Talha, Hz. Enes ve Hz. Hasan-ı Basrî’’ye ait türbeler birbirine yakın yerlerdedir. Hz. Ali Camiˈ vakfı müstakil olarak gösterilirken, diğer dört vakfın tamamı ortak mütevelli tarafından idare olunmaktadır. Dört vakfın bazı işleri ortaklaşa yapıldığı gibi vakıfların bazı vazifelileri ayrı ayrıdır. Vakıfların en büyüğü Hz. Zübeyr’in vakfıdır; dolayısıyla vakfın bütün vazifelileri sadece onun türbe ve mescidinde görevlidir. 7. yüzyıl seyyahlarından Evliya Çelebi’nin de gördüğü ziyaretgâhların ve vakıfların durumu bu yüzyılın sonuna kadar takip edilebilmekteyken, 18. yüzyılda bölgedeki Osmanlı idaresinin zayıflamasından dolayı, vakıflara ait kayıtlar da kesintiye uğramaktadır. Dolayısıyla bu yüzyılda ziyaretgâhlar ve vakıflarına dair elimizde bir bilgi bulunmamaktadır. 19. yüzyıla gelindiğinde ise bölgede yeniden Osmanlı otoritesi kurulduktan sonra ziyaretgâhların fiziki durumlarına dair yeni bilgiler Osmanlı arşiv kayıtlarına yansımaktadır. Buna göre Osmanlı idaresi, ziyaretgâhların yıkılan ve eskiyen yerlerini tespit ettirmiş ve tamir girişimlerinde bulunmuştur. Basra dolayısıyla Irak, hem siyasi ve stratejik hem de dini açıdan Osmanlı’nın önem verdiği bir bölgedir. Ayrıca bu vakıflar, sıradan vakıflar olmayıp, bir İslam İmparatorluğu olan Osmanlı Devleti’nin sultanı ve aynı zamanda İslam halifesinin himaye ettiği dinin ilk inananları olan “kutsal” kişilere aittir.
Anahtar Kelimeler:

Sahâbe, Basra, vakıf, Osmanlı

The Status of the Tombs and Masjids in Basra that belong to the Prophet’s Companions and Their Waqfs in the Ottoman Period

In this study, the mosque bearing the name of Ali, the last one of Hulefâyı Raşidin (The Rashidun Caliph) and the waqfs of tombs and masjids bearing the names of Zübeyr bin Avvam from Aşere-i Mübeşşere, Talha bin Ubeydullah, Enes bin Malik, the last companion of the prophet, and Hasan-ı Basri from “tabiin” (the dependents) will be discussed. Records of the mosques and tombs belonging to the waqfs were kept by the Ottoman administration. However, the first records of waqfs that we have at least for now are the accounts of the waqfs kept in the late 17th century (1690-1695). According to these records, Ali Masjid (Makam-ı Ali Cami’) with the tomb and masjid of Zübeyr and tombs belonging to Talha, Enes and Basrî are close to each other. While the waqf of the mosque of Ali were remarked as müstakil (independent), the other four waqfs were managed by a joint mütevelli (trustee). Some of the works of the four waqfs were done jointly while some of the functions of the waqfs were separate. The biggest waqf among them was Zübeyr’s waqf; therefore, all servants of the waqf were assigned only to his tomb and masjid. While the situation of ziyaretgâhs (the place of pilgrimage) and waqfs visited by Evliya Çelebi, one of the 17th-century travellers could be traced until the end this century, due to the weakening of Ottoman administration in this region, the records of the waqfs have been cut in the 18th century. Thus, we do not have any information about the physical structures of ziyaretgâhs and waqfs can be found in Ottoman archives. In the 19th century, after re-establishment of the Ottoman authority in the region, the physical entities of the ziyaretgâhs were reflected in the Ottoman archives. Owing to this, the Ottoman administration has determined perished and frazzling places of ziyaretgâhs and made attempts to repair them. Basra, hence Iraq was an important region that the Ottoman Empire has attached importance to both politically, strategically and religiously. Besides, these waqfs were not ordinary ones but belonged to the people whom they regard as sacred in the context of being in an Islamic Empire and in terms of the sultan’s position representing the Caliphate.

___

  • T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA)Bâb-ı Ali Evrak Odası (BEO), 302/22622; 460/34463; 1619/121373; 2153/161431; 2559/191918; 2620/196433; 2662/197632; 2584/193773; Dahiliye Mektubi Kalemi (DH.MKT.), 561/18.Evkaf Mektubi Kalemi (EV.MKT.), 2511/28. Haremeyn Muhasebesi Defterleri (HMH. d.), 820, 875.İradeler Evkaf (İ.EV.), 23/46Kamil Kepeci Defterler (KK.), 3377Maliyeden Müdevver Defterler (MAD.), 131.Meclis-i Vala (MVL), 106/39.Yıldız Mütenevvi Maruzat (Y.MTV.), 17/52.Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi (VGMA)VGMA Defter, 166, 982.Araştırma ve İncelemelerAYDINLI, Abdullah-İsmail L. Çakan (1991). “Aşere-i Mübeşşere”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 3: s. 547.BAKIR, Abdülhalik (1992). “Basra”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 5: s.108-112.CANAN, İbrahim (1995). “Enes B. Mâlik”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 11: s.234-235.ÇEKİM, Taif (1996). 1551 M (959 H.) Tarih ve 282 No’lu Tapu Tahrir Defterine Göre Basra, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Elazığ.EFENDİOĞLU, Mehmet (2013). “Zübeyr b. Avvâm”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 44: s.522-524.ERUL, Bünyamin (2010). “Talha b. Ubeydullah”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 39: s.504-505.HALAÇOĞLU, Yusuf (1992). “Basra-Osmanlı Dönemi”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 5: s.112-114.İbn Battûta Seyahatnâmesi, (2010). I, (Çeviri, İnceleme ve Notlar A. Sait Aykut), İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.ŞAHİN ALLAHVERDİ, Reyhan (2016). Kafkas Fatihi Özdemiroğlu Osman Paşa, İstanbul: Çamlıca Basım Yayın.