Lozan Barış Konferansı’na Yunanistan Tarafından Bakış: Venizelos’un Dünyasında Lozan

Türkiye’nin 1919-1922 yıllarında hem diplomatik alanda hem de savaş alanında verdiği mücadelenin başarıya ulaşması sonucunda toplanan Lozan Konferansı, günümüze değin pek çok farklı açıdan incelenmiş, araştırılmış ve hala heyecanla çalışılan bir konudur. Sekiz aylık bir süreyi kapsayan bu konferans, bilimsel anlamda taşıdığı önemin yanı sıra detaylı incelendiğinde heyecan uyandıran ve sürükleyici bir sürece damga vurması dolayısıyla da oldukça ilginçtir. Türkiye ve Yunanistan bağlamında bir dönüm noktası denilebilecek bu uzun toplantıdaki en önemli aktörlerden biri de şüphesiz ki Yunan heyet başkanı Eleftherios Venizelos’tur. Onun tutum ve davranışlarında belirleyici olan dinamiklerden bir tanesi Türk heyeti başkanı İsmet Paşa iken, diğer bir tanesi de Yunanistan’da iktidara gelen İhtilal Komitesi’dir. Öte yandan sınır ve toprak sorunları, insani sorunlar (nüfus mübadelesi) ve mali sorunlar (tamirat bedeli) konularının tartışıldığı oturumlar çok da sakin geçmemiş ve hem Türk hem de Yunan heyet başkanları için adeta psikolojik bir sınav halini almıştır

A View Of Lausanne Peace Conference From Greece’s Perspective:Lausanne In The Mind Of Venızelos

Lausanne Peace Conference, which gathered in consequence of Turkey’s successes not only in diplomatical area but also in the battleground between 1919-1922, was researched and analysed in varied perspectives and it has still been studied enthusiastically. The conference, which lasted for eight months, besides having an academical importance, is quite interesting, when analysed in detail, for having impact upon an exciting and fascinating process. In the longstanding negotiations which have been specified as a milestone for Turkey and Greece, The Greek head of delegation Eleftherios Venizelos was certainly one of the most important figures. One of the determiner of Venizelos’ attitudes and behaviours in while was İsmet Pasha and another was Greek Revolutionary Committee.At the same time, it was not easy to solve for Turkish and Greek Heads of Delegations who argued the topics that contained territorial, humanitarian (populuation exchange) and financial (repairment for damages) cases and as a result of this, fevered negotiations appeared in the conference