20. Yüzyıldan 21.yüzyıla geçiş sürecinde tüm toplumların temel tartışma alanları haline gelen, etkileri hem sosyal hem de ekonomik hayatta ortaya çıkan ve gündemden hiç düşmeyen Küreselleşme süreci her alanda olduğu gibi işgücü piyasalarını da derinden etkilemiştir. Bu değişim kısmi bir nitelik taşımamak­tadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler; içerisinde bulundukları konjonktüre göre yeni sorunlar ile karşılaşmışlar ve çözüm arayışları içerisine girmişlerdir. Özellikle işgücü piyasasında sermayenin üretimini Dünya’da düşük maliyetli bölgelere kaydırması, gelişmiş ülkelerde enformasyon ve bilgi işçisi talebini artırırken imalat sanayinde istihdamın daralmasına neden olmuş ve işsizliği yapısal bir niteliğe dönüştürmüştür. Üretim, iletişim ve enformasyon teknolojisi kullanımındaki hızlı artış esnek üretim yapılanması ve Dünya genelinde taşeron uygulamaları ile üretim süreçlerinin bölünmesine neden olmuş ve bölünmüş üretim içerisindeki işgücü payı sürekli olarak azalma eğilimine girmiştir. Azgelişmiş yada gelişmekte olan ülkelerde yabancı sermaye yatırımları için cazip imkanların sunulması, ülkelerdeki mevcut istihdamın şartları ve ücretleri üzerinde negatif baskı oluşmasına neden olmuştur. Genel olarak küresel düzeyde finansal liberalizasyonla beraber ulaşım, iletişim ve üretim teknoloji­sindeki hızlı gelişmeler ve bilginin ekonomik bir değere dönüşmesi işgücü piyasalarında öncelikle işsizlik oranlarını artırmış, enformel ekonomik faaliyet­lere ve enformel istihdamda artışlara neden olmuştur. Söz konusu süreç içerisinde istihdamın kompozisyonunda da önemli değişimler yaşanmaktadır.

The changes which appeared as a result of the globalization process which has become the main discussion area and appeared both in social and economic lifes in the transition period from the 20th century to the 21st century. Also there has continuously been on the agenda have profoundly affected labor markets as well as the other fields. This change does not have a particular quality. Developed and developing countries which have been busy on finding solutions to their problems have faced with new problems depending on their development levels. Especially while the shift of the production to low cost areas in the world by the Capital was increasing information and knowledge worker demand it caused the shrinking of the employment in the production industry and made unemployment a structural matter. With The rapid increase in the usage of production, communication and information Technologies in production, the flexible structuring in production and sub contractor applications all over the world, production process has been cut and and labour share in production has been in a trend of continual decrease. The fear of attractive oppurtunities presented in under-developed or developing countries for foreign capital investments has caused a pressure on the conditions and prices of the labour force being employed. Generally with financial liberalization in the global scale, the rapid developments in transportation, communication and production technologies and the transformation of knowledge into an economic concern has firstly increased the rates of unemployment in labour force markets and has caused increases in informal economic activities and informal employment. Within the mentioned process there have been some important changes in the composition of employment.