TRANSFORMASYON SÜRECİNDE ÖZBEKİSTAN’DA SİYASAL PARTİLER VE ÖZBEK MUHALEFET LİDERLERİNİN TÜRK-ÖZBEK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Bağımsızlık sürecinde Özbekistan’da birçok siyasal parti ve sivil toplum örgütü kurulmuştur. Bunlar üç başlık altında sınıflandırılabilir. Birinci grubu Özbekistan Halk Cephesi’nden (ÖHC) çıkan Birlik ve Erk partileri gibi güçlü bir halk tabanına sahip demokratik milli muhalefet partileri oluşturmaktadır. İkinci grubu iktidar partisi olan Özbekistan Demokratik Halk Partisi (ÖDHP) ve Vatan Terakkiyet Partisi (VTP) gibi rejim destekçisi partiler oluşturmaktadır. Üçüncü grupta ise, partiler üstü çevreci sivil toplum örgütleri ve diğer etnik grupların kurdukları kültürel dernekler bulunmaktadır. Bu parti ve derneklerin yasal dayanağını, 1992 yılında kabul edilen Özbekistan Anayasası oluşturmaktadır. Bu anayasal güvenceye rağmen Özbekistan’da demokrasi tam olarak işlememektedir. Çünkü Kerimov Rejimi en küçük muhalefete dahi tahammül edememektedir. Özbekistan’da bağımsızlık sürecinde Birlik ve Erk partileri gibi demokratik milli muhalefet partilerine karşı aşırı baskı yapılmıştır. Özellikle Birlik Partisi Başkanı Abdürrahim Polotov ve Erk Partisi Başkanı Muhammed Salih yapılan baskılara dayanamayarak Özbekistan’ı terk etmişlerdir. İki lider ilk durakları olan Türkiye’nin ardından Avrupa’ya gitmek zorunda bırakılmışlardır. Özbek muhalefet liderlerinin Türkiye’de ikamet etmesi Türk-Özbek ilişkilerinde önemli sorunlara yol açmıştır. Çünkü Kerimov yönetimi Türkiye’de yaşayan A. Polatov ve M. Salih’in Türkiye’de eğitim gören Özbek öğrenciler üzerinde nüfuz kurmaya çalışmasından büyük endişe duymuştur. Turgut Özal döneminde çok iyi düzeyde olan Türk-Özbek ilişkileri, Özal’ın ölümünü takip eden süreçte hızla bozulmuştur. Demokratik milli muhalefet partilerinin susturulmasından sonra, Özbekistan’da demokratik bir siyasal rejimin varlığı inancını yaratmak için VTP gibi rejime alternatif oluşturamayacak derecede zayıf partilere izin verilmiştir. 23 Aralık 2007 başkanlık seçimlerinin ortaya koyduğu gibi bu partilerin liderleri Kerimov’a alternatif oluşturmaktan uzaktır. Sadece Birlik ve Erk gibi demokratik milli muhalafet partileri Özbekistan’da demokrasinin yerleşmesine ve Özbekistan’ın bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasını sağlayabilecek kapasitede gözükmektedir.

In the wake of independence many political parties and non-governmental organisations (NGO’s) were established in Uzbekistan. These organisations can be categorized into three groups. Democratic national opposition parties like Birlik and Erk belong to the first group that came from Uzbek Popular Front. In the second group there are People’s Democratic Party as governmental party and regime friendly parties such as Homeland and Progress Party. In the third group of parties or organizations one can find independent environmental organisations, various NGO’s and cultural foundations that established by other ethnic groups in the Uzbek political landscape. These parties and organizations work on the ground of the Uzbek Constitutions that adopted in 1992. Despite of this constitutional guarantee democracy does not work efficient in Uzbekistan. Because Karimov can not tolerate even a not influential opposition. During the period of the independence the democratic national opposition parties namely Birlik and Erk were suppressed extremly by the Uzbek authorities. Especially Birlik leader Abdürrahim Polatov and Erk leader Muhammad Salih were persecuted, who had to go via Turkey to Europe into exile. The residence of these Uzbek opposition leaders in Turkey led to the serious problems in the Turkish-Uzbek relations. Because Karimov regime were very anxious about the posibility of influencing of Uzbek students that continue their studies in Turkish universities by M. Salih and A. Polatov. The Turkish-Uzbek relations were very well in the Era of Turgut Özal, which worsened rapidly after his death in April 1993 After eliminating of democratic national opposition parties Karimov supported weak parties such as Homeland and Progress Party in order to show that there were a democratic regime in Uzbekistan, which can not challenge the regime indeed. As the presidential elections on 23 rd December 2007 showed the leaders of these regime friendly parties are far a way from challenging Karimov as a president. Only democratic national opposition parties like Birlik and Erk can contribute to establish democracy in Uzbekistan and to become Uzbekistan a powerful actor in its region and in the world.