RUSYA’DA ERMENİ KİLİSESİ KRİZİ VE KRİZİN OSMANLI-ERMENİ İLİŞKİLERİNE ETKİLERİ

Rusya’da 1881 yılında tahta çıkan Çar III. Aleksandr döneminden itibaren “tek devlet (Çarlık) tek millet (Ruslar) ve tek inanç (Ortodoksluk)” siyaseti etkin olmaya başlamıştı. 1894 yılında Çar III. Aleksandr’ın yerine geçen Çar II. Nikola döneminde de bu siyaset benzer olarak sürdürülmüştü. Ermenilerle birlikte Rus egemenliğindeki diğer tüm milletleri Ruslaştırmaya yönelik bu politikalar Rusya’da genel huzursuzluğun artışına sebep olacaktı. Çar ayrıca bu politikaların uygulamaya geçirilebilmesi için Kafkasya Genel Valiliği’ne Prens Golitsin’i atamıştı. Prens Golitsin özellikle Kafkasya’daki Ruslaştırma siyasetinin sembol adamı haline geldiği gibi Ermenilere karşı daha da sert tavırlara sahipti. Bu sert politikalar 1903 yılında daha da keskin bir hal almıştı. Kafkasya Genel Valisi Prens Golitsin’in tavsiyesiyle, Çar II. Nikola 1903 yılı Haziran’ında, Ermeni kilisesine ait malların istimlâk edilmesini ve okulların Rus yetkisine verilmesini emretti. Bu sayede Ermeni devrimcilerin gücünü kırmayı ve Ruslaştırma siyasetini hızlandırmayı hedefleyen Prens Golitsin, aslında kiliseleri doğrudan devletleştirerek sadece komitecileri değil tüm Ermeni toplumunu karşısına almış oluyordu. Bu dönemde İstanbul Ermeni Patrikliği’nde Malachia Ormanian, Eçmiyazin Katoğikosluğu’nda da yine daha önce İstanbul Ermeni Patrikliği yapmış olan Mkrtich Khrimian görev yapmaktaydılar. Khrimian İstanbul Ermeni Patrikliği yaptığı dönemde Osmanlı idaresi ile de çeşitli problemler yaşamıştı ve başta bu olayların yaşandığı dönemin Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit olmak üzere Osmanlı yetkililerince tasvip edilen bir din adamı değildi. Ayrıca Khrimian, İstanbul Patriği Ormanian’ın da kendileri ile yakın ilişkiler içinde olmasını istiyordu. Fakat Ormanian, Osmanlı idaresi ile ilişkileri daha iyi olan bir din adamıydı ve katoğikoslukla yakın ilişkiler kurmaktan kaçınıyordu. Bu çalışmada Rusya’daki 1905 olaylarına kadar devam eden bu kargaşalar ve yaşananların OsmanlıErmeni ilişkilerine etkileri incelenmeye çalışılacaktır

THE CRISES OF ARMENIAN CHURCH IN RUSSIA AND ITS IMPACT ON OTTOMAN-ARMENIAN RELATIONS

Beginning from the time of Tsar Alexander III who ascended the throne in 1881, the policy of “one state (Tsardom), one nation (the Russians) and the only faith (Orthodoxy)” began to be active in Russia. This policy was adhered to during the period of Tsar Nikola II who was replaced with Alexander III in 1894. This policy, which attempted to “Russificate” Armenians together with the other Russian dominated nations, would cause an increase in general unrest in the region. For the enforcement of these policies, Tsar appointed Prince Golitsin to the General Governorship of the Caucasus. Prince Golitsin has became a symbol of the Russification policy in the Caucasus, hardening the attitudes of Armenians. This policy took shape more clearly in 1903. In June of 1903, on the advice of the Governor General of Caucasus Prince Golitsin, Tsar Nikola II ordered the confiscation of the properties belonging to the Armenian Church and the transference of Armenian schools to Russian authority. Golitsin aimed at speeding up the policy of Russification to break the power of the Armenian revolutionaries. In fact, by interfering with the church, Golitsin was confronting not only the committee members but also the entire Armenian community. At that time Malachia Ormanian was serving as the Armenian Patriarchate of Istanbul and Mkrtich Khrimian, who had previously served as the Armenian Patriarchate of Istanbul, was Etchimiadzin Catholicos. Khrimian, in the face of above mentioned Russian policies, chose to get closer with the Ottoman State, with which he had previously experienced many problems. He wanted help from the Armenian Patriarch of Istanbul Ormanian in this area. However, the Patriarch Malachia Ormanian, who had good relations with Abdulhamid II, refrained from being in close contact with catholicos. In this paper, the influence of these policies which had applied until the revolution of 1905 in Russia, greatly impacting relations between the Ottoman State and the Armenians and the role of the Armenian leaders in these relations, will be examined