KÜRESELLEŞME ÇAĞINDA ULUSLARARASI İLETİŞİM İLE ULUSLARARASI POLİTİKANIN İŞBİRLİĞİ

Siyasetin, ekonominin ve kültürün küreselleşmesi, küresel bir iletişim ağının varlığını da zorunlu kılar. Küresel bir iletişim ağının, kürenin her noktasını birbirinden haberdar ettiği varsayımı yapılsa da, küresel medya, sık sık, olumsuz bir çağrışımla anılan küreselleşmenin tamamlayıcısı olarak görülür. Küresel medyanın siyasi ve ekonomik olarak güçlü durumda olanların elinde bulunduğu ve dolayısıyla siyasi, ekonomik ve kültürel bir üstünlük kurmanın ve bunu sürdürmenin başlıca araçlarından biri olduğu da, uluslararası politikaya ve küresel iletişim ağlarına yöneltilen eleştirilerden biridir. Bu metinde, uluslararası iletişimin tarihsel gelişimine değinilerek, bugün, adına küresel denilen medyanın nasıl oluştuğu üzerinde durulacaktır. Uluslararası iletişim teorilerine ve bu teorilerin içeriklerinin ve ortaya çıkış biçimlerinin uluslararası politikayla bağlantılarına yer verilecek; küresel düzeyde kitle iletişiminin, uluslararası politikadaki güç mücadeleleriyle ve siyasi ve ekonomik gücü elinde bulunduranların öngördüğü toplum modelleriyle yakından bağlantılı olduğu fikri işlenecektir

THE ALLIANCE OF INTERNATIONAL COMMUNICATION AND INTERNATIONAL POLITICS IN THE AGE OF GLOBALIZATION

Globalization of politics, economics and culture requires a global communication network. Although it is assumed that global communication network connects various parts of the globe, global media are often criticized as collateral of globalization. Another criticism points out the widespread assessment that global media serve to the interests of the powerful in international politics and therefore having control of global communication network means having a political, economic and cultural mastery. Mentioning the historical background of international communication, the paper is going to review how international media have been evolved to today’s global media. Reviewing international communication theories and their relations with international politics, it is going to be argued that media in the global scale have been closely connected with the struggle for power in international relations and the societal models the powerfuls’ interests necessitate