GELİŞEN PİYASALARDA FİNANSAL GELİŞME VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ

Yakın zamanda yaşanan küresel mali krizin olumsuz etkilerine maruz kalan bazı ülkelerin ekonomik iyileşme hızları halen oldukça düşüktür. Finansal sistemlerin bu durumdan en çok etkilenen bünyeler olduğu dikkate alındığında, bu trendin 2009 yılının ilk çeyreğinden beri aynı şekilde sürdüğü görülmektedir. Buna ek olarak ekonomik iyileşme, birkaç neden yüzünden hassastır. Örneğin ABD ekonomisinin performansı ve sürdürülebilirliği üzerindeki belirsizlikler artmıştır. Bundan başka farklı ülke grupları, tutarlı bir ekonomik büyümeyi sınırlayan birbirinden ayrı ekonomik performanslara sahiptir. Parasal yetkili kurumlar finansal sistemlerini stabilize etmeye çalışmasına karşın, Avrupa ekonomileri devlet borçlarının ödenememesi riskiyle karşı karşıya kalmış ve bu durumda ekonomik iyileşme oranlarını daha da kötüleştirmiştir. Türkiye gibi gelişen ülkeler, kararsız ve zayıf bir küresel ekonomiye maruz kalmıştır. Ancak Türkiye’nin 2010 yılında yaşadığı ekonomik iyileşme, artan iş ve tüketici talepleri ile daha da desteklenmiştir. Bunun sebebi özellikle mali piyasaların rahatlatılması ve güçlü mali teşvik paketleridir. Mali sistemler istikrarlı olmaya devam ettikçe Türkiye, AB ve OECD ülkeleri arasında görülen en hızlı ekonomik iyileşmeye sahip olacaktır. Kamu otoriteleri ekonomilerinde; sağlam finansal sistemler, güçlü ekonomik büyüme, yüksek nominal faiz oranları ve dikkatli mali yönetim sayesinde güçlü bir ekonomik büyüme kaydedebilmiştir

THE RELATIONSHIP BETWEEN FINANCIAL DEVELOPMENT AND ECONOMIC GROWTH IN EMERGING MARKETS

With the negative impacts of the recent global financial crisis, several countries are still experiencing a slow pace in their rate of economic recovery. This trend has been consistent since the first quarter of 2009, taking into consideration that financial systems were the most affected. In addition, economic recovery has been fragile due to several reasons. For instance, there have been increased uncertainties on the performance and sustainability of the U.S. economy. Moreover, different country groups have had divergent economic performance which limit of a consistent economic growth. As the monetary authorities strived to stabilize their financial systems, European economies were exposed to increased risk of sovereign defaults and this worsened the rate of economic recovery. Countries such as Turkey were exposed to a fluctuating and weak global economy. However, Turkish economic recovery in 2010 was boosted by increased business and consumer demand, particularly due to monetary easing measures and fiscal stimulus packages. These policies were instrumental in maintaining positive growth in the last four quarters of 2010. As the financial systems continued to stabilize, Turkey was able to record the fastest recovery among European and OECD nations. Its rate of economic growth was one of the highest across the world. Emerging markets were recipient to capital inflows in 2010 especially because of high global risk appetite. Authorities in several developing economies were able to record strong economic growth due to sound financial systems, strong economic growth, high nominal interest rates and prudent public finance management
Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi-Cover
  • ISSN: 1305-7766
  • Yayın Aralığı: Yılda 2 Sayı
  • Başlangıç: 2000
  • Yayıncı: Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü