İSLAM FELSEFESİNDE ŞEHİR KAVRAMI: HAKİKAT BİLGİSİNİN SOMUTLAŞMASI

İslam felsefe geleneğinde Fârâbî’den itibaren toplum ve şehir yönetimi, hakikat bilgisinin somutlaşması olarak görülmüştür. Buna göre bir peygamber veya filozof-kral, aklî bilgiyi duyulur formlara dönüştürmesini sağlayan mütehayyile gücü sayesinde toplum ve şehri organize ederek yönetir. Şehrin bütün birimlerini kapsayan bu yönetimin asıl hedefi, bireylerin kişisel kabiliyetlerini geliştirmesine imkân veren ve teorik ve pratik bakımlardan yetkinleşerek metafizik ilkeyle (Faâl Akıl) “vasıtasız bir ilişkiyi” mümkün kılan bir yapılanmayı oluşturmaktır. Bu sebeple bilgi ve erdemin hâkimiyeti olarak adlandırılabilecek şehir idaresi, sıradanlık ile filozofluk arasındaki mümkün durumların tespit edilerek bunların organize ve idaresi için yasalar koymayı gerektirir. Yasalar bir yandan toplumsal düzeni sağlarken diğer yandan sıradan insanın kabiliyeti doğrultusunda filozofluğa yükselmesine kadar yetkinleşme süreçlerini düzenler. Dolayısıyla şehir idaresi, esas itibariyle bilgi, erdem, yasa ve yetkinleşme kavramları etrafında değerlendirilir. Bu ise toplumun başta metafizik gelmek üzere burhânî ilimlerin verileri doğrultusunda tanzim ve idaresidir. Metafizik, varlık olmak bakımından varlığa ilişkin genel tasavvuru ve nihai gayeyi vermekle şehrin örgütlenişinin gaye illetini belirlerken diğer ilimler, bu gaye illete ulaşmakta yani yetkinleşme sürecindeki ikincil gayeleri ve yetkinlikleri bildirirler. Makalede Fârâbî özelinde İslam filozoflarının burhânî bilimleri şehir veya devlet yönetimine nasıl dönüştürdükleri tartışılacaktır

THE CONCEPT OF CITY IN PHILOSOPHY OF ISLAM: CONCRETISATION OF KNOWLEDGE OF TRUTH

The administration of city or society has been considered as embodiment of knowledge of truht in Islamic philosophy since Fârâbî. Accordingly a prophet or philosopher-king organizes and administrates the society and the city with the power of mutahayyila which transforms the rational knowledge into the sensible forms. The main goal of the administration is to establish a settlement which improves the personal capacities of individuals and makes the direct connection to Active Intellect possible. Therefore we can call the administration of city as the domination of the knowledge and virtue. This administration necessisates to determine the stuations between ordinary person and philosopher and to lay down laws. Hence the administration of city essentialy is considered in the context of the knowledge, virtue, law and entelekheia. This is organizing the society according to datum of apodeictic sciences, especially metaphysics. While Metaphysics is final cause of city with giving genel concept of being and ultimate goal, the other sciences gives secondary goals and entelekhaias in the processes of perfectness. In this article I wil discuss how to Islamic philosophers transform the apodeictic sciences into adminisration of city of state in the context of al-Farabi’s philosophy

___

  • Aydınlı, Yaşar, Fârâbî, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2008.
  • “Fârâbî’nin Siyaset Felsefesinde İlk Başkan (er-Reîs el-Evvel) Kavramı”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2 (1987), s. 296-301.
  • Fârâbî, İhsâu’l-ulûm, nşr. Osman Emin, Kahire: Dârü'l-Fikri'l-Arabî, 1949
  • İlimlerin Sayımı, çev. Ahmet Ateş, İstanbul: Maarif Basımevi 1955
  • Fârâbî, el-Medînetü’l-Fâzıla, çev. Nafiz Danışman, İstanbul: Maarif Basımevi 1956
  • Fârâbî, Kitâbü’l-Mille, nşr. Muhsin Mehdî, Beyrut: Dâru’l-Meşrık 1986
  • Fârâbî, İdeal Devlet el-Medînetü’l-Fâzıla, çev. Ahmet Arslan, Ankara: Vadi Yayınları 1997
  • Fârâbî, es-Siyâsetü’l-Medeniyye veya Mebâdiü’l-Mevcûdât, çev. Mehmet Aydın, İstanbul: Kültür Bakanlığı Yayınlığı1980
  • Fârâbî, Mutluluk Yoluna Yöneltme, çev. Hanifi Özcan, İzmir 1993
  • Fârâbî, el-Fusûlü’l-Medenî (Siyaset Felsefesine Dair Görüşler), çev. Hanifî Özcan, İstanbul: İstiklâl Matbaası 1987
  • Fârâbî, Kitâbu’l-Hurûf Harfler Kitabı, çev. Ömer Türker, İstanbul: Litera Yayıncılık 2008.
  • Türker, Ömer, “İslam Düşüncesinde İlimler Tasnifi”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Dergisi, 2011/1, s. 541-543.