Kuran’da İstiḫdâm Sanatı

Kur’ân-ı Kerîm edebî açıdan çok zengin bir şaheserdir. Bu husus, onu düşünerek okuyan insanlar tarafından çok iyi bilinmektedir. Birçok İslâm âlimine göre Kur’ân-ı Kerîm’i mu’ciz kılan özelliklerin başında onun bu edebî yönü gelmektedir. Çünkü onda muhatapları ikna etme amacıyla farklı üslûplar kullanılmıştır. Bunlardan birisi de istiḫdâm sanatıdır. İstiḫdâm, belâgat âlimleri tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. Fakat bunlar, bir arada değerlendirildiğinde ortak bir noktada buluşmaktadır. Buna göre istiḫdâm, cümlede zikredilen bir lafzın iki anlama sahip olması ve bu her iki anlamın da kullanılmasıdır. Fakat uygulama açısından bunun farklı şekilleri vardır. Zira istiḫdâm bazen zamirlerle bazen de zâhir lafızlarla icra edilmektedir. Örneğin bir lafzın zâhirinden belli bir anlam kastedilirken ona râci‘ olan zamirden başka bir anlam kastedilmektedir. Kimi zaman da ondan diğer bir zâhir lafzın delâletiyle başka bir anlam amaçlanmaktadır. İstiḫdâm bu açıdan kişiye, az lafızla çok anlam ifade etme şansı vermektedir. Ayrıca meramı daha iyi bir şekilde muhataba iletme fırsatı sunmaktadır. İstiḫdâm, sahip olduğu bu özelliklerden dolayı Kur’ân-ı Kerîm’de çok kullanılmaktadır.

Art of İstıghdâm in the Quran

The Koran is a rich masterpiece in literary terms. This is well known by the people who read it thinking. This literary aspect comes at the beginning of the features that make the Koran viable according to many Islamic scholars. Because he used different styles to persuade the parties. One of them is the art of istikhdâm. Istikhdâm is defined in different ways by the scholars of the language. But when they are considered together, they come together at a common point. According to this, istikhdâm, the phrase mentioned in the sentence has two meanings and that is to use both meanings. But there are different forms of application in terms of this. Sometimes istikhdâm is performed with pronouns and sometimes with words of zahir. For example, when a certain meaning is meant from the zahir of a letter, it is meant a meaning other than the pronounced pronoun. Sometimes it is intended to mean another meaning with the other words of zahir. In this respect, istikhdâm gives to person a chance to make a lot of sense. In addition, the purpose is to provide a better way to convey to the listener. Istikhdâm is widely used in the Koran because of these characteristics.

___

  • Âlûsî, Şihâbüddîn Mahmûd b. Abdillâh el-Hüseynî. Rûḥu’l-me‘ânî. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts.
  • Anzî, Abdullâh b. Yûsuf. el-Minhâcü’l-muḫtaṣar fî ‘ilmeyi’n-nahvi ve’ṣ- ṣarf. 2. Baskı. Beyrut: Mektebetü’r-Reyyân, 2007.
  • Bikâî, Burhânüddin Ebü’l-Hasen İbrâhîm. Naẓmu’d-dürer fî tenâsübi’l-âyâti ve’s-süver, Thk. Abdürrezzâk Gālib Mehdî. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1995.
  • Cürcânî, Ali b. Muhammed b. Ali. et-Ta‘rîfât. Thk. İbrâhîm el-Ebyârî. 1. Baskı. Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, 1985.
  • Dervîş, Muhyiddin. İ‘râbü’l-Ḳur’ân ve beyânühü. Suriye: Dâru’l-İrşâd, ts.
  • Durmuş, İsmail. “İstiḫdâm”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 23: 335-337. İstanbul: TDV Yayınları, 2000.
  • Eliaçık, Muhittin. “Belagat Kitaplarında İstihdam Sanatının Tarif ve Tasnifi”. International Journal of Languages Education and Teaching 2/3 (Aralık 2014): 3-5.
  • Ezrârî, Ali b. Abdillâh el-Hemevî. Ḫizânetü’l-edeb ve gāyetü’l-erib. Thk. İsâm Şuaytû. Beyrut: Dâru ve Mektebetü Hilâl, 1987.
  • Ferrâ’, Zekeriyyâ Yahyâ b. Ziyâd. Meâni’l-Kur’ân, Mısır: Dâru’l-Mısrıyye, ts.
  • Fîrûzâbâdî, Mecdüddîn Ebû Tâhir Muhammed b. Ya‘kûb. “ḫdm”. el-Kāmûsu’l-muḥîṭ. 1420-1421. Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 2005.
  • Fûzân, Abdullâh b. Sâlih. Ta‘cîlü’n-nedâ bi şerhi ḳıtri’n-nedâ. Kahire: Dâru İbn Cevzî, 2010.
  • Hasan Hân, Sıddîk Ali b. Lutfillâh el-Hindî. Fetḥu’l-beyân fî maḳâsidi’l-Ḳur’ân. Beyrut: el-Mektebetü’l-Asriyye, 1992.
  • İbn Arefe, Muhammed b. Muhammed el-Verġemî, Tefsîru İbn ‘Arefe. Thk. Celâl el-Üsyütî. 1. Baskı. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l- İlmiyye, 2008.
  • İbn Âşûr, Muhammed Tâhir. et-Taḥrîr ve’t-tenvîr. Tunus: Dâru Sahnûn li’n-Neşri ve’t-Tevzî‘, 1997.
  • İbn Bâdîs, Abülhamîd Muhammed. Tefsîru İbn Bâdîs. Thk. Ahmed Şemsüddîn. 1. Baskı. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1995.
  • İbn Fâris, Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Zekeriyyâ. “ḫdm”. Mu‘cemü Meḳâyisi’l-luġa. 2: 162-163. Şam: Dâru’l-Fikr, Şam 2002.
  • İbn Mâlik, Muhammed. Îcâzü’t-ta‘rîf fî ilmi’t-taṣrîf. Thk. Muhammed el-Mehdî. 1. Baskı. Medine: İmâdetü’l-Bahsi’l-İlmî, 2002.
  • İbn Manzûr, Muhammed b. Mükerrem el-İfrîkî el-Mısrî. “ḫdm”. Lisânü’l-‘arab. 12: 166. Beyrut: Dâru Sâdır, ts.
  • İbn Seyyidinnâs, Muhammed b. Abdillâh b. Yahyâ. ‘Uyûnu’l-eser fî fünûni’l-meġâzî ve’ş-şemâil ve’l-eser. 1. Baskı Beyrut: Müessesetü İzzüddîn, 1986.
  • İstanbulî, İsmail Hakkı. Tefsîru Rûḥi’l-Beyân. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts.
  • Kâsimî, Muhammed Cemâlüddîn. Meḥâsinü’t-te’vîl. Tsh. Muhammed Bâsil, 2. Baskı Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 2003.
  • Kastallânî, Ahmed b. Muhammed b. Ebî Bekr b. Abdilmelik. el-Mevâhibü’l-ledünniyye bi’l-mineḥi’l-Muḥammediyye. Kahire: el-Mektebetü’t-Tevkîfiyye, ts.
  • Kazvînî, Celâluddîn Muhammed b. Sa‘diddîn Hatîb. el-Îżâḫ fî ‘ulûmi’l-belâġa. Beyrut: Dâru İhyâi’l-Ulûm, 1998.
  • Kefevî, Ebu’l-Bekâ Eyyûb b. Mûsâ. Kitâbu’l-külliyyât. Thk. Adnân Dervîş ve Muhammed el-Mısrî. Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1998.
  • Meydânî, Abdurrahmân Hasan Hâbenneke. el-Belâġatü’l-arabiyye, 1. Baskı. Şam: Dâru’l-Kalem, 1996.
  • Münâvî, Muhammed Abdurraûf. et-Tevḳîf ‘alâ mühimmâti’t-te‘ârîf. 1. Baskı. Beyrut: Dâru’l-Fikr, 1989.
  • Münkız, Üsâme. el-Bedî‘ fî naḳdi’ş-şi‘r. Thk. Ahmed Bedvî ve Hâmid Abdülmecîd. Kahire: Mektebetü Câmiati Kahire, ts.
  • Nüveyrî, Şihâbuddîn Ahmed b. Abdilvahhâb. Nihâyetü’l-erib fî fünûni’l-edeb, Thk. Müfîd Kumayha, 1. Baskı. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiye, 2004.
  • Rızâ, Muhammed Reşîd. Tefsîru’l-Ḳur’ân’il-‘azîm. Mısır: el-Hey’etü’l-Mısrıyyetü’l-Âmmetü li’l-Kütüb, 1990.
  • Sâfî, Mahmûd b. Abdirrahmân. el-Cedvel fî i‘râb’l-Ḳur’ân. 4. Baskı. Şam: Dâru’r-Raşîd, 1997.
  • Süyûtî, Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed b. Osmân el-Hudayrî. el-İtḳân fî ‘ulûmi’l- Ḳu’rân. Medine: Mecmeu’l-Melik Fehd, 2005.
  • Süyûtî, Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed b. Osmân el-Hudayrî. el-Müzhir fî ‘ulûmi’l-luġa ve envâ‘ihi. Thk. Fuâd Ali Mansûr. 1. Baskı. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1998.
  • Süyûtî, Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed b. Osmân el-Hudayrî. Nevâhidü’l-ebkâr ve şevâhidü’l-efkâr. Suudi Arabistan: Câmiatü Ümmi’l-Kurâ, 2005.
  • Tûnusî, Ahmed b. Muhammed b. Ahmed el-Besîlî. et-Taḳyîdü’l-kebîr fî tefsîri kitâbillâhi’l-mecîd. Riyad: Câmiatü’l-İmâm Ahmed b. Suûdi’l-İslâmiyye, ts.
  • Zebîdî, Muhammed b. Muhammed el-Mürtezâ. “ḫdm”. Tâcu’l-‘arûs. 32: 55-59. b.y.: Dâru’l-Hidâye, ts.
  • Zerkeşî, Bedrüddîn b. Bahâdır. el-Burhân fî ‘ulûmi’l-Ḳur’ân. Thk. Muhammed Ebü’l-Fadl. 1. Baskı. Beyrut: Dâru İhyâi’l-Kütübi’l-Arabiyye, 1957.