CEMAATÇİLİK: KAMUSAL ALANDA ORTAK İYİYİ ARAMAK

Liberal demokrasinin normatif meşruluğunun bir biçimi, yasaların ve yasa yapma süreçlerinin ancak temel insan haklarına öncelik verilmesi halinde gerçekleşebileceğini ileri sürer. Liberallerin insan haklarına bireysel bağlamdaki bu vurgusu cemaatçiler tarafından ciddi biçimde eleştiriye tabi tutulmaktadır. Bu eleştiriler esas olarak iki noktada yoğunlaşır: yöntemsel ve normatif. Yöntemsel açıdan, cemaatçiler özgür seçim yapabilme yeteneğine sahip ahlaklı ve akılcı liberal birey anlayışım eleştirirken öte yandan normatif alanda devletin iyi yaşam anlayışları karşısında yansız duruşu ile birlikte sahih cemaati kurabilecek moral yetilerden yoksun birey imgesini sorgularlar. Cemaatçiler siyasal katılımın bireysel hak ve özgürlükleri korumada merkezi bir rol oynadığını savunurlar. Bu noktada temel argümanları hak ve özgürlüklerimizin kullanımı vatandaşlar bütünü içerisinde gücü dağıtan demokratik kurumsal yapılara bağlı olduğudur.Bu noktadan hareketle aşağıdaki makale birey merkezli liberal demokratik siyasetin dönüşmesi gereğine vurgu yapan yeni cemaatçilerin demokratik siyaset projeleri ve bu proje ile ilgili yaklaşımlarının eleştirel bir analizi yapılmaktadır.