Sarf Akdinde Banka Kartlarının Kullanımı

İslam Hukukuna göre sarf akdinde ivazların aynı mecliste ve peşin olması esastır. Vade, taksit veya bir başkasına havale kabul görmemektedir. Ancak günümüzde banka kartlarının alışverişlerde yaygın biçimde kullanılması, zamanla sarf akdine de sirayet etmiştir. Çoğunlukla ihtiyaçtan dolayı banka kartlarıyla da altın alışverişi yapılmaktadır. Tek çekim yanında bazı kuyumcuların vade farkı koymadan taksitle de satış yaptıkları bir vakıadır.             Vade farkı ister uygulansın, isterse uygulanmasın, taksitle alışverişin meşru sayılmadığı bilinmektedir. Bu hükümde İslam hukukçuları ittifak etmiştir. Ancak banka kartıyla ve tek çekimle altın alışverişi tartışmalıdır. Kimi İslam hukukçuları tek çekimle yapılan alışverişi meşru saymış, kimi de saymamıştır. Ama genel olarak sarf akdinde aynı mecliste taraflar ivazları birlikte karşılıklı olarak teslim etmeleri gerektiğinde uzlaşmışlardır. Ne var ki, banka kartıyla yapılan alışverişte, bankanın devreye girmesi, altın karşılığı olan ivazın hesaba havalesi ve bu havalenin (hesaba yatan paranın) nakit paranın yerini alıp almadığı şüpheyle karşılanmıştır. Esasen hesaptaki paranın her türlü ve anında tasarrufa imkan verdiğini iddia etmek de mümkün değildir. Bu durumda birçok akitlerde bulunmak suretiyle tasarruflarda zordur. Sözgelimi rehin bırakmak, nakdi sadakada bulunmak, aynı mecliste herhangi bir tasarrufta bulunmak söz konusu değildir. Sarf akdinde ivazlar aynı mecliste karşılıklı olarak ve aynı anda elden ele teslim etmelidir. Bu teslimle birlikte tarafların birbirlerine karşı borcu kalmamalıdır. Borcun kalmamasının yegane alameti de, başka herhangi bir işleme, kişiye, kuruluşa başvurmaksızın istediği tüm tasarrufları yapabilmesidir. Zira teslim alınan ivazlarla anında her türlü tasarrufta bulunabilmek, kabzın gerçekleşmiş sayılması ve geçerliliği için bir şarttır. Bu şartın bir takım kurallara, beklemeye, başka işlemlere, görüşmelere ihtiyaç duymaması lazımdır. Diğer yandan akit meclisinde teslim alınan altının ivazı olan nakit paranın ele alınmasıyla, banka kartı marifetiyle hesaba geçmesi arasında oldukça fark vardır. Yani akit meclisinin terk edilmesiyle tarafların birbirlerine borcunun bitmiş olması gerekir. Bütün bu gereklilikler sarf akdinin meşru zeminde cereyan etmesi için uyulması gereken kurallardır. Tüm bu kuralların ortaya konmasındaki amaç, faiz şüphesini içinde barındıracak sarf akdinin belirlenmesiyle meşru ve geçerli sarf akdinde banka kartlarının yeri olmadığı sonucuna vararak, her türlü şüphe ve tereddüdü izale babında gerekli önlemleri almaktır.             İşte biz sarf akitlerinde banka kartlarıyla alışveriş yapmanın İslam Hukuku açısından sakıncalarını, şüpheli durumlarını, banka hesabını tasarruf etmede kısıtlama olduğunu, bunun da hakiki bir kabz sayılamayacağını İslam Hukukçularının görüşleri ışığında kendi görüş ve düşüncelerimizle ortaya koymaya çalıştık.

___

  • Yrd.Doç.Dr.Mesut Bayar