Nigâhî Divânçe’si –Metin-"

Ümmi bir şâir olan Nigâhî’nin Diyarbakırlı olduğunu, ancak doğum tarihi hakkında kesin bir bilgiye ulaşamadığımızı belirtmemiz gerekiyor. Hayatına dair bilgiler kısa izahatlarla ve tatminkâr anlamda olmasa da Ali Emirî ve Şevket Beysanoğlu tarafından bize nakledilmiştir. Samimiyet ve sâdeliğin ifadesi olan ve aynı zamanda dilden dile dolaşarak günümüze kadar ulaşan şiirleri O’nun şiir sanatı hakkında güçlü bir kanaata sahip olmamızı sağlamıştır. Bazı nazım şekillerini kullanarak söylediği ve üç adet aruz bahriyle Divânçe’de yer verdiği şiirlerinde bütünüyle tasavvufî neş’e ve lirizm hakimdir
Anahtar Kelimeler:

Nigâhî, Tasavvuf, Divânçe

-

Keywords:

-,

___

  • vahdet-i vücud anlayışını ortaya koyarken doğrudan doğruya tasavvufla alakalıdır. Tasavvuf ve tarikatle ilgili olarak şiirlerde geçen kavram ve mertebelerden bazıları şunlardır: Vahdet, tecelli, kemal, cemal, sır, gönül, aşk, lütuf, inayet, mazhar, tevekkül, terk, velayet, rıza, sabır, vuslat, fakr, şeriat-tarikat-hakikat-marifet, şem’-pervane, tekye, zakir, pir, rind- zahid, mürşid, keramet.
  • Divânçe’de Elest Bezmi, Muhammedi Nur ve yaratılış ile ilgili beyitler de karşımıza çıkar. Ayrıca Hazreti Ali ve Şaban Kamî ile ilgili ikişer adet müstakil şiir yer almıştır.
  • Nazım şekilleriyle söylenmiş Nigâhî Baba şiirlerinin, önemli bir kısmını, oluşturduğu divânçe düzeni içerisinde sunan Ali Emirî, şairimizin vefat tarihini h.1277(m.1860) olarak verirken, öldüğünde seksen yaşı civarında olduğu ifade edilir. Eğer bu yaklaşık tarih dikkate
  • h.1193/95(m.1780) civarında kabul edilmesi anlamına gelecektir. olursa şairimizin kesin olmamakla birlikte
  • Divânçe’de 11 çeşit vezin kullanan Nigâhî, aruz bahri olarak da Bahr-i Remel, Bahr-i Hezec ve Bahr-i Seri’i kullanmıştır.