LIVING AT THE MARGINS: WOMEN AND NATIONAL IDENTITY IN PAINS OF AUTUMN

Yakın dönem Türkiye tarihinin önemli siyasi ve toplumsal hadiselerinden biri olan 6/7 Eylül Olayları, 1950’li yıllar Türkiye’sinin uygulamayı düşündüğü azınlık politikalarının ve çeşitli milliyetçi grupların tek tipleştirme politikasının bir sonucu olarak yaşanmış en elim hadiselerinden birisidir. Özellikle Türkiye ile Yunanistan arasında devam eden Kıbrıs Sorunu gerginliğinin tırmandırdığı milliyetçi duygular, Atina’daki Atatürk’e ait müze evinin kundaklandığına dair çeşitli söylenti ve haberler; İstanbul, İzmir, Ankara’da yaşayan gayrimüslimlere yönelik bir linç kampanyasına dönüşmüş, bu gruplara ait, ibadethaneler, evler ve işyerleri talan edilmiştir. Bu olaylardan sonra Türkiye’de yaşayan azınlıklar, hem maddi hem de manevi bir yıkım yaşamış, bu olaylardan sonra gayrimüslim nüfusun önemli bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Türk edebiyatında önemli tarihi olayları romana taşıyan ve tarihi romanda yaşatmaya çalışan son dönemin önemli yazarlarından olan Yılmaz Karakoyunlu,  6/7 Eylül Olaylarını ve Türklerin ve gayri-Müslim azınlıkların birbirleriyle olan ilişkilerini Güz Sancısı adlı romanında ele almış, böylece bu önemli hadiseye bir edebiyatçı olarak tanıklık etmek istemiştir. Bu çalışma; yazarın Güz Sancısı adlı romanından yola çıkarak milliyetçi yazarların kadına bakış açısını ve kadının romanda milli bir sembol olarak nasıl aktarıldığını tespit etmeyi amaçlamaktadır.  Çalışmada eser merkezli bir okuma yöntemi esas alınmış, yazarın Güz Sancısı romanı yoluyla kadın-toplumsal cinsiyet-milliyet kavramları arasındaki ilişki irdelenmeye çalışılmıştır.  

LIVING AT THE MARGINS: WOMEN AND NATIONAL IDENTITY IN PAINS OF AUTUMN

One of the most catastrophic events in modern Turkish history occurred on September 6-7, 1955. Fuelled by Turkish nationalism, riots targeting non-Muslim minorities aimed to homogenize the demographics and economy of the Turkish Republic. Political and social problems between Turkey and Greece had been threatening the lives of minorities for some time. In 1955, with the Cyprus issue accelerating tensions between Greece and Turkey, thousands of homes and shops were plundered in Istanbul, Izmir, and Ankara, with Greeks, Jews, and Armenians suffering material and spiritual harm. This sensitive issue is presented in Yılmaz Karakoyunlu’s Pains of Autumn [Güz Sancısı], a novel in which the author portrays the lives of Muslim Turks and non-Muslim minorities of Turkey during the September 1955 events. This article analyzes the role of women as symbols (and makers) of nations, specifically in Pains of Autumn. It becomes evident that Karakoyunlu reveals his nationalist mindset in his treatment of the female characters and illustrates the close relationship between gender and nationalism in the book.

___

  • Dr. Öğretim Üyesi Ercan Çağlayan