Spiridon Mavroyeni Paşa (1817­- 1902) ve Osmanlı İmparatorluğu’nda modern tıbbın yayılmasına katkısı

Bu çalışma, Sultan II.Abdülhamid’in özel hekimi (Tabib­i hususi hazret­i  şehriyari, Ser tabib­i  hazret­i  şehriyarî) olarak uzun süre (1879­1902) görev  yapmış  olan, Mekteb­i Tıbbiye­i Şahane hocalarından ve Cemiyet­i Tıbbiye­i  Şahane’nin başkanlarından Dr. Spiridon Mavroyeni Paşa’nın çalışmalarını  tanıtmak amacıyla hazırlanmıştır.1835­45  yılları arasında Viyana’da tıp  eğitimi gören ve Viyana hastanelerinde çalışan Dr. Mavroyeni, İstanbul’a dönüşünde Tophane Hastanesi’nde ve Haydarpaşa Hastanesi’nde kısa bir müddet  görev yaptıktan  sonra istifa ederek Paris’e gitmiş  ve Paris  Tıp  Fakültesi’nde derslere devam  etmiştir. 1849’da Maltepe Askeri Hastanesi’ne, 1850’li yılların sonuna doğru  Saray’a hekim olarak atanmıştır. 1856  yılında, Cemiyet­i Tıbbiye­i Şahane’nin  kurucusu  Dr. Pincoffs’a Cemiyet’in kuruluş  çalışmalarında yardımcı olmuştur. Bu cemiyet içinde idari görevler aldığı gibi, 1864 ve 1870’de cemiyet başkanlığı  yapmıştır. Cemiyet  toplantılarındaki bilimsel tartışmalara katılmış  ve bilimsel  bildiriler sunmuştur. 1889  yılında “fièvre dengue” baş  gösterdiğinde, Gülhane Hastanesi’nde bu  hastalık hakkında altı konferans  vermiş, cüzzam ve verem  üzerindeki tartışmalara katılmıştır. Aşılamanın mecburi olması gerektiğini  savunmuştur. Verem’in bulaşıcı olduğunu  ileri sürmekle birlikte, cüzzam  konusunda kesin yargılı olmamıştır. “Syllogue Littéraire Grec (hellénique)”in ve “Société de Secours  aux Bléssés Militaires de l’Empire Ottoman” ın kurucuları  arasındadır.Dr. Mavroyeni, Saray hekimi olarak görev yapmaya başlamadan önce Mekteb­i Tıbbiye­i Şahane’de hocadır. 1849­1880  yılları arasında, otuz  yıla yakın bir süre bu  okulda “hıfzıssıhha”, “emraz­ı umumiye” ve “emraz­ı  dahiliye” hocalığı yapmıştır. Osmanlı devleti, tıp  fakültesinin mezun sayısını  arttırabilmek amacıyla 1870  yılında tıp  eğitiminin Türkçe verilmesini  kararlaştırdığı zaman, Mavroyeni Paşa, Türkçe’nin tıp eğitimi için yetersiz bir dil  olduğunu savunmuş ve Türkçe tıp eğitimin karşısında yer almıştır.Bilimsel makalelerinin büyük kısmı Fransızca’dır. Rumca makaleleri de vardır. Bazı Fransızca makalelerinin Türkçe çevirileri de yayımlanmıştır. 1887  öncesinde, Fransızca makalelerini genellikle üyesi olduğu  Cemiyet­i Tıbbiye­i  Şahane’nin yayın organı olan Gazette Médicale d’Orient’da yayımlamıştır. 1887  yılında, Paris’te yayımlanan Gazette des  Hôpitaux adlı dergiyi örnek alarak  İstanbul’da da Gazette des Hôpitaux Civils et Militaires de l’Empire Ottoman /Ceride­i  Emakin  üs­Sıhha adlı Fransızca –  Türkçe bir dergi çıkarmış  ve makalelerini bu dergide de yayımlamıştır. Dergi, Sultan II. Abdülhamid’in maddi  desteğini görmüştür. Mavroyeni’nin bu  dergideki makaleleri genellikle bulaşıcı  hastalıklar konusunda İstanbul hastanelerinde verdiği konferanslardır. Tıp  dışı konularda da yayınları vardır. La Police Secrète  en Turquie (1891) bunlardan  biridir. Paris’te yayımlanmış  olan Un  Parisien  à Constantinople ve Le Mal  d’Orient adlı iki kitaba, “Ermite d’Alem Dagh” (Alemdağ’lı Keşiş) takma adıyla reddiyeler yazmıştır. Mavroyeni Paşa, bulaşıcı hastalıklar konusunda verdiği dersler ve konferanslar ile Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sağlık kurumlarında tıp ve hijyen  bilgilerinin yayılmasına katkıda bulunmuş  bir hekimdir. Tıbbi süreli yayınlara (Gazette Médicale  d’Orient) makaleleriyle destek veridiği gibi, kendisi de, hastane hekimleri arasında bilgi alışverişini sağlamak için onların deneyimlerini  ve karşılaştıkları vakaları tanıtabilecekleri bir derginin yayımlanmasına öncülük  etmiştir. Yayınlarının yalnızca Fransızca ve Rumca dillerinde yapmış olması, tıp  bilgisinin geniş çevrelere ulaşmasını engellemiştir.

___

  • -