Yaşadığımız dünya son yıllarda hızlı değişim ve dönüşümlere tanıklık etmektedir. Gerek uluslararası ilişkilerde, gerekse günlük yaşantımızda bu değişimlerin etkisi belirgin bir şekilde görülmektedir. Günümüzde siyasi ve iktisadi sınırların ortadan kalkmaya başlaması sermayenin ülkeler ve piyasalar arası akışkanlığı nedeniyle dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan ekonomik bir krizin etkisi kısa bir süre içinde başka ülkelerde yayılmaktadır. Farklı yapı ve büyüklükte olan bu ülke ekonomilerinin bu olumsuz gelişimden etkilenme derecelerde dünya piyasalarıyla ilişkili olmaktadır. Dünya ekonomisinin temel sorunlarından biri, niçin bazı ülkeler zengin iken diğerlerinin fakir olduğudur. Araştırmacılar bunu o ülkenin eğitim düzeyindeki farklılıkları nitelikli insan gücünün bulunmamasına veya bunun kullanımındaki sorunlara bağlamaktadırlar. Üretim faktörlerinin beşeri sermayenin gelişmekte ve gelişmiş olan toplamlarda önemi giderek artmaktadır. Dünyada yaşanan ekonomik siyasal ve sosyal değişimler ülkelerde -özellikle de az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde- beyin göçü olgusunu arttırmaktadır. Bu makalede küresel ölçekte dünya ülkelerinde ve Türkiye’de son yıllarda yaşanan olumsuz ekonomik gelişmelerin sonucunda sosyal bir sorun olarak ortaya çıkan işsizlik oranındaki artışlar ve bunun ülkemizdeki beyin göçüne etkileri araştırılmış ve incelenmiştir.