Yönetsel Sürecin Bir Fonksiyonu Olarak Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları özellikle iş dünyasındaki örgütlerin belirli bir yasalkurumsal çevrenin kodlarına uygun olarak, daha çok gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleşmektedir. Gelişmişinden gelişmekte olan ülkeler grubuna farklı düzeylerde KSS anlayışı, algısı ve amacı görmek mümkündür. Ancak, küreselleşme ve bölgeselleşme sürecinde piyasa ekonomisinin temel belirleyici alan olduğu mal ve hizmet üretim süreçlerinde KSS konusunda genel kabul gören ilkeler, yaklaşımlar, projeler ve örgütlenmeler ortaya çıkmıştır. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Dünya Bankası gibi uluslararası ya da ulusüstü kuruluşların KSS konusunda politika içerikleri ve standartları geliştirdikleri görülmektedir. Bununla birlikte Türkiye de bu kuruluşların önemli bir bölümünün üyesi ya da AB örneğinde olduğu gibi adayı olduğu için benzer KSS politikaları karşısında kendi iç çevresinde önemli kurumsal, yasal, kültürel ve yönetsel dönüşümler geçirmektedir. Türkiye’nin önde gelen mal ve hizmet üreticilerinin kapsamlı ve güncel KSS politikaları bulunmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları da artan oranda ilgili politika alanında ortaya çıkan sözleşmeleri kabul etmekte ve kurumsal yapı, iş süreçleri ve personel yönetimlerini dönüştürmektedirler. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi bu bağlamda öne çıkmakta ve Türkiye’deki kurumlar bu sözleşmeye üye olmaktadırlar. Bu çalışmada, Türkiye’den Sözleşmeye üye olan bir kamu kurumu (belediye) ve bir özel sektör kuruluşu ile üye olmayan bir kamu kurumu (belediye) ve bir özel sektör kuruluşu incelenerek sonuçlar çıkarılmaya çalışılmıştır. Türkiye’de KSS politikası ve ilkelerinin kurumlarda ne tür etkiler ortaya koyduğu ve nasıl bir dönüşümü hareketlendirdiği analiz edilmiştir.

Corporate Social Responsibility As a Function of Administrative Process

Activities under Corporate Social Responsibility (CSR) are mostly carried out on voluntary basis in accordance with legal-institutional framework of the organizations in particularly in business 84 world. It is possible to observe understandings, perceptions and purposes of CSR at different levels from developed countries to the developing ones. On the other hand, generally accepted principles, approaches, projects and organizations on CSR have emerged for production process of the goods and services in which market economy is the basic determinant area for globalization and regionalization. It is also seen that international or supranational organizations such as United Nations, European Union, Council of Europe developed policy contents and standards concerning CSR. Nevertheless, Turkey has witnessed major institutional, legal, cultural and administrative transformations within her own structure against similar CSR policies since she is already a member to most of these organizations or a candidate for them (such as EU). Leading goods and service producers of Turkey have comprehensive and updated CSR policies. Public institutions and organizations increasingly adopt the contracts developed in the related areas and transform their institutional structures, business processes and staff management. In this regard, Global Compact of UN come to the fore and institutions in Turkey started to participate it. In this study, a public institution (municipality) and a private sector organization which are participants to Global Compact with a public institution (municipality) and a private sector organization which are not participants have been examined with a purpose to reach conclusions. What kind of impacts CSR policies and principles have on the institutions and what kind of transformations they triggered have also been analysed.