Bilimin Rehberliğinde Değişimden Yana Olan Pozitivist Bir Düşünür: Mehmet Emin Erişirgil

Toplumsal ilerlemenin ancak bilim ışığında olacağına inanan pozitivist bir aydın olan Erişirgil, bilimsel bir yaklaşımla Türk inkılâbının anlaşılması ve geleceği hakkında varsayımlarda bulunabilmek için inkılabı hazırlayan toplumsal nedenlerin incelenmesi gerektiğini ifade eder. Erişirgil’e göre inkılâbı içinde olduğumuz için oluşunu algılayabiliriz. Fakat algılamak anlamaya ve anlatmaya yeterli olmayabilir. Algılanan şeyin sebepleri üzerinde düşünmedikçe bir sistem dâhilinde ortaya koymadıkça, felsefesini oluşturmadıkça anlaşılması ve benimsenmesi mümkün değildir. Bu nedenledir ki bir fikir akımının, bir toplumsal değişimin ideolojisi yapılmadıkça, geçmişe dönme durumu olabilir. Holistik bir bakış açısı ile Erişirgil Türkiye devletini, yeni toplumsal anlayışı ve bu anlayışa dayanan sosyal kurumları, iktisadi anlayışı ile bir bütün olarak tanımlar. Ve bu bütün ilmi olarak incelenmesi gerekir. Erişirgil, çağdaşlık ile laiklik arasındaki ilişkiyi açıklayarak İnkılâp laik devleti zorunlu hale getirmiştir der. Ona göre devlet yüzyılımızda dünyevi bir kurumdur. Devletin uhrevi amaçlara yarayan bir kurum olması ancak onu mahiyetinden çıkarmakla mümkün olur. Dünyevi mahiyetini kaybetmiş bir devletin zamanımızda yaşayabilmesi mümkün değildir. Erişirgil’e göre devletin varlığını koruması için kendisini uhrevi konumda göstermek isteyen fikir ve grupların tahakkümünden kurtarmaya çalışması şarttır. Bu dinin ruhuna da uygundur. Laik bir bakış açısı ile din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiğini inkılâbın, devlet özgürlüğünü sağladığı kadar dini de kendi mecrasına sevk ederek ona da özgürlük kazandırdığını belirtir.

Pozitivist Thinker Mehmet Emin Erişirgil who is Supporting Changes With Science Guide

Erisirgil, a positivist intellectual who believes that social development is possible only when it is accompanied by science, states that social causes that effect revolution must be analysed through a scientific attitude in order to be able to form an understanding of the Turkish Revolution and to make assumptions on its future. To Erisirgil, we can perceive the occurrence of revolution as we experience it. However, perceiving it may not be enough to understand and relate it. Unless we contemplated the causes of the perceived thing, systematised it and determined its philosophy, it would not be possible for it to be understood and adopted. That’s why, a stream of thought or a social change may possibly turn back to its position in the past if its ideology is not soundly established. Through a holistic perspective, Erisirgil defines the Turkish state as a whole with its new social understanding, the institutions that are based on this understanding and its approach to economy. And this whole must be scientifically analysed. Explaining the relation between modernity and secularity, Erisirgil asserts that “Revolution has necessitated the secular state”. To him, state, in this century, appears to be a secular institution. For a state to be an institution serving ethereal purposes, It must be devoid of ıts an entity as a state. It is not possible for a state to survive today if it is devoid of a secular content. To Erisirgil, for a state to preserve its existence, it has to struggle to rid itself of the dominance of ideas and groups that exert themselves as ethereal. This also complies with the nature of religion. From a secular viewpoint, Erisirgil also suggests that religious issues must be treated separately from state matters and revolution maintains the state independence as well as offering freedom to religion by directing it to its own premise.

___

  • Erişirgil, M.Emin, (1938). Hukukun Muhtelif Cepheleri ve Hukuk İlmi, Ankara, Hapishane Matbaası.
  • Erişirgil, M.Emin, (1936). Filozofiye Başlangıç, İstanbul, Devlet Basımevi.
  • Erişirgil, M.Emin, (1930) .Yurt Bilgisi, Kanaat Kütüphanesi.
  • Erişirgil, M.Emin, (1935) .Kant’tan Parçalar, İstanbul, Devlet Basımevi.
  • Erişirgil, M.Emin, (1931) .Sokrat, Kanaat Kütüphanesi.
  • Erişirgil, M.Emin, (1917a).“Ahlak Ne Vakit İlim Olabilir?”, İçtimaiyat Mecmuası, C.1, S 3.
  • Erişirgil, M.Emin, (1917b). “Hayatiyet ve Ahlak”, İçtimaiyat Mecmuası, C.1, S 4.
  • ErişirgilL, M.Emin, (1917c).“Eflatun’dan Evvel Felsefe-i İçtimaiye”, İçtimaiyat Mecmuası, C.1, S 6.
  • Erişirgil, M.Emin, (1923a).“Muhafaza Ne Demek”,Milli Mecmua, C.l, S.4.
  • Erişirgil, M.Emin, (1923b). “Bugünkü Medeniyetin İki Umdesi”, Milli Mecmua, C.l, S.5.
  • Erişirgil, M.Emin, (1923c).“Hürriyet Ne İçin Ne Lazım ”Milli Mecmua, C.1, S 6.
  • Erişirgil, M.Emin, (1923d). “Demokraside Hükümet Adamlarının Uğrayacağı Müşkülat”, Milli Mecmua, C.l, S.7.
  • Erişirgil, M.Emin, (1924e). “Mekteplerden Mefkûreli Gençler Nasıl Yetişir”, Milli Mecmua, C.1, S 8,
  • Erişirgil, M.Emin, (1924f). “Mefkûreli Gençler Nasıl Yetiştirilir? II”, Milli Mecmua C.1, S 9,
  • Erişirgil, M.Emin, (1924g). “Büyük İnkılâp”, Milli Mecmua C.1, S 11.
  • Erişirgil, M.Emin, (1923h). “Felsefe Adamı” Milli Mecmua, C.1, S 1.
  • Erişirgil, M.Emin, (1951). Talim ve Terbiye Heyetine Nasıl Bir Mahiyet Vermeli?”, İş, C.17, S 123.
  • Erişirgil, M.Emin, (1945l). “Kazandıklarımız”,Ülkü, C8, S.92
  • Erişirgil, M.Emin, (1945k). “Demokrasi ve Parti Terbiyesi”, Ülkü, C.8, S.95
  • Erişirgil, M.Emin, (1946j). “Demokrasi ve Teşkilatlanma”, Ülkü, C.10, S.120
  • Erişirgil, M.Emin, (1946m). “Devlet Bakımından Kârlı Teşebbüs Ne Demektir?”, Ülkü, C9, S.105.
  • Erişirgil, M.Emin, (1946i) “Ekonomide Devletçilik Niçindir?”, Ülkü, S123.
  • Erişirgil, M.Emin, (1946ı). “Ekonomide Devletçi Olmamız Neden Lazımdır?”,Ülkü, S.124.
  • Erişirgil, M.Emin, (1926). “Eski Ve Yeni Düşünce Arasındaki Fark”, Hayat, C1, S.3.
  • Erişirgil, M.Emin, (1927n). “İnkılâbımızı Tanıttırmak Hususunda Vazifemiz”, Hayat, CI, S.24.
  • Erişirgil, M.Emin, (1927o). “Türkün Rolü”, Hayat, C2, S.52.
  • Erişirgil, M.Emin, (1928). “Laiklik Karşısında Vazifemiz”, Hayat, C3, S.72.
  • Gökalp, Ziya, (1329). “Türleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak 1”, Türk Yurdu, C.3, S.11(35).
  • Karakuş, Rahmi, (1995). Felsefe Serüvenimiz, İstanbul, Seyran Yayınları.
  • Sezer, Baykan, (1989). “Türk Sosyologları ve Eserleri I”, Sosyoloji Dergisi, 3.Dizi, S.1 İstanbul.
  • Ülken, H.Ziya, 1931. Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Ülken Yayınları, İstanbul, 1994.
  • Bkz. İçtimaiyat Mecmuası (1997). Yayına Hazırlayan: Kanar, M., Sayı 1-6, İstanbul, Edebiyat
  • Fakültesi Basımevi. Bkz. Bayraktar, L.,(2008). M.E. Erişirgil, Türkiye’de Sosyoloji I,
  • Derleyen: M. Ç. Özdemir, Ankara, Phonenix Yayınları. Bkz. Karaca, N., (2007). M.E.
  • Erişirgil, Felsefe Ansiklopedisi, (Ed. Ahmet Cevizci), Cilt 5, Ankara, Ebabil Yayınları. Bkz. M.E. Erişirgil (2006). Descartes ve Kartezyenler, Sadeleştiren ve Yayına Hazırlayanlar,
  • E. Erbay− A.Utku, Konya, Çizgi Yayınları. Bkz. Parlak, M.,(1982). Hayat Mecmuası’nın
  • Tahlilli Fihrist, Doktora Ön Çalışması, Erzurum, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi. Erişirgil’in burada yer vermediğimiz makaleleri için: bkz., Ziya Gökalp Mecmuası, İçtihad Mecmuası, Siyasi İlimler Mecmuası, Mülkiye Mektebi Mecmuası, Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası, ve Anadolu Mecmuası. Ek 1. Telif ve Tercüme Eserleri: Devr-i İntibah Felsefesi ve Filozofları, İstanbul, 1336/1920’
  • Tarih-i Felsefe Notları: Kurun-ı Cedide Felsefesinden Descartes ve Kartezyenler, İstanbul, /1920
  • Wilhelm Leibniz, İstanbul, 1337/1921
  • Kant ve Felsefesi, İstanbul, 1339/1923
  • Malûmat-ı Vataniye, İstanbul, 1340/1924
  • Yurt Bilgisi, İstanbul, 1930 Sokrat, İstanbul, 1931
  • Kant’tan Parçalar, İstanbul, 1935 Filozofi, İstanbul, 1935.
  • Filozofiye Başlangıç, İstanbul, 1936
  • Hukukun Muhtelif Cepheleri ve Hukuk İlmi, Ankara, 1938
  • Ekonomi Meslekleri, Ankara, 1945
  • Ziya Gökalp: Bir Fikir Adamının Romanı, İstanbul, 1951
  • Mehmet Akif: İslamcı Bir Şairin Romanı, Ankara, 1956
  • Merak ve Dikkat, Ankara, 1956
  • Neden Filozof Yok, Ankara, 1957
  • Türkçülük Devri, Milliyetçilik Devri, İnsanlık Devri, Ankara, 1958 İhmal, Ankara, 1958 Hamle, Ankara, 1960 Kadın-Erkek, Ankara, 1961
  • Tercümeleri: Bergson’dan çevirdiği, Ahlâk ve Dinin İki Kaynağı (1933) ve Emile Boirac’dan çevirdiği İlmi Ahval-i Ruh (1330)