XIII. Yüzyıldan Bugün Uzanan Makamlar ve Değişim Çizgileri

Türk müzik kültüründe makamsal yapıların kökleri dünya coğrafyası üzerinde çok geniş bir alana yayılmış olup büyük bir tarihsel derinliğe sahiptir. Eskiden beri Türkçe müzik yazmalarının hemen hepsinde makam fenomenine büyük önem verilmiş, geniş yer ayrılmıştır. Bu eserlerde yer alan makamlar, yüzyıllar içerisinde bazı değişimlere uğramış ayrıca makam sınıflamalarında da dönem dönem farklılıklar yaşanmıştır. Günümüz makam dağarında bulunan en eski makam adlarına ve bu makamların sistematik bir şekilde ele alınışına ilk olarak XIII. yüzyıl yazarlarından Safiyuddin Abdülmü’min Urmevi’de rastlanılmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada başlangıç noktası olarak XIII. yüzyıl alınmış ve bu dönemden itibaren yazılmış önemli yazmalarda bulunan makamlar ve makam sınıflamaları tespit edilmiştir. Bunlar arasından günümüze ulaşanların dizi, tasnif ve seyir özellikleri açısından değişimleri ele alınarak, kökleri XIII. yüzyıla kadar uzanan belli makamların günümüzdeki şekilleriyle en eski kaynaklarda görülen şekilleri arasında ne ölçüde farklılık bulunduğu ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Bu makamların yapılarında meydana gelen değişimlerin ise birbirine paralel bir biçimde olduğu ve belli dönemlerde yoğunlaştığı görülmektedir

The roots of makam structure in Turkish music culture have spread over a wide area on the world and these roots have a historical deepness. The makam phenomenon in almost all of the Turkish music manuscripts have been emphasized intensively and have been studied in detail. Makams in this manuscripts have changed for centuries and also there have been diffences in makam classifications. Some of today’s makams were named and studied systematically firstly by Safiyuddin Abdülmü’min Urmevi in XIII th century. Thus, in this study, XIII th century has thought as a beginning point, and makams and makam classifications in the manuscripts that have written since XIII th century, were determined.The makams that reached up to date among these, were determined and examined according to the changes in scale, classification and seyir characteristics. The differences between the makams in the oldest manuscripts and today’s resources, were investigated. It is seen that, the changes in the structures of these makams are parallel to each other and morely concentrated in specific periods