EDEBİYATTA YENİ TARİHSELCİLİK

Öz Sosyal bilimlerde sorgulayıcı bakış açısının etkin olduğu yirminci yüzyılın ikinci yarısında pek çok kavram gibi tarih kavramı ve olgusu da geleneksel algılayışların dışında bir yaklaşımla yeniden değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Yirminci yüzyılın tarih algılayışı, tarihi kültür kavramıyla bir arada inceleyen bir akademik ve düşünsel yapılanma içerisinde biçimlenmiş ve bunun yanında çokkültürlülük anlayışından etkilenmiştir. Yeni tarihselcilik olarak bilinen yaklaşımlar bütünü, tarihi yaşanmışlık, anlatısallık ve metinsellik temelinde inceleyen, yerleşik ve resmi tarih anlatılarından kuşku duyan, kendisine söz hakkı verilmeyenlerin tarihine ve bu bağlamda iktidar ilişkilerinin tarihsel süreçteki biçimlendirici rollerine odaklanan, disiplinlerarası nitelik taşıyan, tarihsel metinleri diğer metinlerle birlikte değerlendiren ve önemli tarihsel olaylar ve kişilerden söz etmek yerine sıradan insanın öne çıktığı bir tür kültür tarihi yazmayı amaçlayan bir inceleme alanını oluşturur.