Kur'an'ın Azerbaycan'da Yaygın Tefsir ve Tercümeleri

Türkler, Müslüman oluşlarını izleyen erken dönemlerde inan­dıkları dinin temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'i kendi dillerine ter­cüme etmeye başlamışlar ve Azerbaycanlı âlimler de bu çalışmaların içinde yerlerini almışlardır. Azerbaycan, Sovyet Rusya çatısı altına girdirilmeden önce Kur'an'ın tercüme ve tefsir edilmesi konusunda Azerî din bilginleri, Osmanlı müfessirlerinin oluşturduğu tefsir gele­neğini izlemişlerdir. Bağımsızlıklarını yitirdikten sonra ise, bağımlı bulundukları devletin dinî ve kültürel baskılarının doruk noktasına çıktığı yıllarda çok kısıtlı ve zor koşullar altında kalmışlar ve gün yü­züne çıkabilecek bir çalışma ortaya koyamamışlardır. Bu süreler için­de dinî bilgilenmeler, islam hakkında objektifliğini yitirmiş olan ol­dukça zengin Rusça yazılmış tslamî literatür kanalıyla olmuştur. Bu dönemdeki Kur'an tercümelerinin çoğunluğu da, orijinal metne hiç bakılmadan Batı dillerindeki, özellikle de Fransızca çevirilerden Rus­ça'ya aktarılarak yapılan yanlışlarla dolu tercümelerdir. Rusça tercü­meler içinde Kur'an'ın Arapça metninin asıl olarak alındığı, önceki­lere göre daha başarılı sayabileceğimiz iki tercüme Azebaycan'da yaygındır. Bunlardan birisi tanınmış Rus oryantalist G. S. Sablukov'un, ikincisi de t. Y. Kraçkovski'nin Kur'an tercümeleridir. Rus istilası öncesinde Azerbaycanlı iki Kur'an müfessirinin kendi dilinde hazırladığı tefsirler dikkati çekmektedir. Bunlardan biri Mir Muhammed Kerim Ağa'nın Keşfu'1-Hakâyık an Nüketi'l-Ayâti ve'd-Dekâyık, diğeri ise Muhammed Hasan Mevlâzâde Şekevî'nin, Kitâbu'lBeyân fî Tefsiri'1-Kur'an adlı eserleridir. Bağımsızlık sonrasında Azerbaycan'da Kur'an'ı Azerbaycan Türkçesine tercüme girişimleri yoğunlaşmıştır. Bunlar arasında Ziya Bünyadov ve Vasim Memmedaliyev'in birlikte hazırladıkları, 1992 yılında Baku'de ve 1997'de Ankara'da yayımlanan Kur'an tercümesi, önemli bir boşluğu başarıy­la doldurmuştur. Bu konudaki çalışmalar artarak devam etmektedir
Anahtar Kelimeler:

Azerbaycan, Kur'an, Tefsir, Tercüme

Popular Commentaries and Translations of the Qur'an in Azerbaijan

Turks, follovving the first period of their conversion to islam, Turks began to translate the source of their religion, the Quran into their native language and Azerbaijani scholars participated in this effort. Before the Russian conquest of Azerbaijan, Azerbaijani scholars used to follow Ottoman commentators' style in their translations and commentaries. After Russian invasion, because of difficult living conditions and oppression, they were not able to produce any valuable work. Meantime, rich Russian sources, which cannot be described as objective, were the only sources from which to learn their religion. As a result of this, one can find only translations of the Quran into Russian from western languages, especially French, bearing no reference to the original text. They were not reliable translations. Among the Russian translations only two were made directly from the Quran in its Arabic form and can be considered as trustvvorthy. One of them w as the translation of the famous Russian orientalist G. S. Sablukov, and the second was that of I. Y. Krackovvski. Two commentaries of two Azerbaijani authors vvritten in their native languages before the invasion of Russia exist. These two works w ere published and are important in shovving the degree of progress in their times. They are: Mir Muhammed Kerim Aga's Kesfu'l-Hakâyik an Nuketi'l-Ayati ve'd-Dekayik, and Muhammed Hasan Mevlâzâde Sekevî's, Kitabu'l-Beyan fi Tefsiri'1-Kur'an. After Azerbaijan's independence, some efforts were made to translate the Quran into Azerbaijani language. We can mention Ziya Bunyadovv and Vasim Memmedaliyev's joint work as an example. This was published in 1992 in Baku and in 1997 in Ankara and filled a gap in the field. More works are expected.