ADAM SMITH VE AMARTYA SEN

Modern iktisadın kurucusu olarak kabul edilen Adam Smith, eserleri hakkında en çok konuşulan düşünürlerden biri olmasına rağmen gerek takipçileri gerekse muhalifleri tarafından yeterince anlaşılamamış ve birçok zaman yanlış yorumlanmıştır. Sanıldığının aksine Smith, iktisadi davranışın temellerini kişisel çıkar gibi tek bir güdüye dayandırmamış ve piyasaların rolüne eleştirel bir tutumla yaklaşarak, devletin, piyasayı tamamlayacağı pek çok alanın mümkün olabileceğini savunmuştur. Smith’ten 200 yıl sonra, insan davranışlarının salt kişisel çıkara indirgenemeyeceği, değerlerin ve kurumların saf dışı bırakıldığı pür piyasa ekonomisinin toplumsal fayda sağlayamayacağı, kalkınmada devletin rolünün göz ardı edilemeyeceği gibi Smith’in çalışmalarında yer alan ancak görmezden gelinen görüşleri Amartya Sen, geliştirdiği Yetkinlik Yaklaşımında gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, iktisadın davranışsal temelleri, ekonomide devletin rolü ve yoksulluk gibi Smith ve Sen’in fikirlerinin örtüştüğü konular ele alınarak, etik konularına mesafeli bir iktisadı ve dizginlenmemiş kapitalizmi savunanların Adam Smith’den almaya çalıştıkları desteğin, Smith’in çalışmaları daha geniş bir açıdan ve yansız olarak incelendiğinde temelsiz kalacağı savunulacaktır.

ADAM SMITH AND AMARTYA SEN

Although Adam Smith is the one of philosopher whose works are too much discussed, his ideas has been misread and distorted by both his followers and opponents. Contrary to popular beliefs, Smith has not seen the self-interest as only motivation behind the economic behavior and by approaching critically to the role of markets, he recognized the possibility that the government can complement the market in various fields. About 200 years after Smith, Amartya Sen put forward some arguments which actually took place in Smith’s Works but unfortunetely have been ignored by his Capability Approach. In this paper, it will be examined some topics which Smith’s and Sen’s ideas intersect and argued that if Smith’s works were read from a broader perspective, people who advocate an ethic-free economics and unfettered capitalism would not be able to receive any support from Smith.