OSMANLI TOPLUMUNDA AKİKA GELENEĞİ: AHMED MÜNİB EFENDİ’NİN “RİSÂLE-İ AKÎKA” ADLI ESERİ

Yeni doğan çocuğun başındaki saça Arapça'da akika denir. Doğumundan sonraki yedi gün içinde çocuğun saçı kısmen veya tamamen tıraş edilerek adı konulur ve sonra Allah'a şükür için akîka kurbanı kesilir. Arap toplumunda İslamiyetten önce sadece erkek çocuklar için kesilen bu kurban, İslamiyetin kabulüyle kız çocukları için de kesilmeye başlanmıştır. Osmanlı toplumunda da devam eden bu gelenek günümüzde de geniş bir coğrafyada tatbik edilmektedir. 19. yüzyıl Celvetî tarikatının mutasavvıf şeyhlerinden Üsküdarlı Bandırmalızâde Ahmed Münib Efendi de konu ile ilgili bir risale yazmıştır. Bu çalışmada, müellif Ahmed Münib Efendinin hayatı ve eserleri hakkında kısa bilgiler verilecek ve Risâle-i Akika adlı eser kısaca özetlenerek günümüz Türkçesine aktarılmaya çalışılacaktır. Ahmed Münib Efendi, amcası Şeyh Mehmed Fahreddin Efendi (ö. 1311/1893) vasıtasıyla tasavvuf yoluna girmiş ve babası Mehmed Gâlib Efendiden tarîkat icâzetini almıştır. Evkâf-ı Hümâyûn Nezâretinde uzun bir süre memurluk yaptıktan sonra, 1909 yılında Cihât İdâresi Kâtipliğinden kendi isteğiyle emekli olmuştur. 1336/1918 yılında Üsküdarda vefât eden Ahmed Münib Efendinin basılı ve basılı olmayan birçok eseri vardır. 1319/1901-1902 yılında on beş sayfa olarak bastırılan Risale-i Akika, Hanefî Mezhebine göre akîkanın hükümlerini sarih bir tarzda ortaya koymaktadır. Ayrıca Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerinin hükümleri de eserde vurgulanır. Risâle, müellifin Hukûk-ı Veled risâlesinden iktibasları ve Ehl-i Sünnet âlimlerinin eserlerinden bazı ehemmiyetli nakilleri de içerir.

TRADITION OF AKIKA IN THE OTTOMAN SOCIETY: RISÂLE-İ AKÎKA BY AHMED MÜNİB EFENDİ

Hair of a new-born baby is called akika in Arabic. The baby, in seven days after its birth, is given a name, and following this, a proper animal is sacrificed for Allah. This ceremony of sacrifice is also called akika. The so-called sacrifice performed only for baby-boys in the pre-Islamic period, started to be done for baby-girls too after Islam was introduced. The tradition continued during the Ottomans and it is still in practice Bandırmalızade Ahmed Münib Efendi from Üsküdar, one of the sufi sheiks of the Celveti sufi order in the 19th century, also wrote a booklet on this topic. In this article, brief information is given about the life and works of Ahmed Münib Efendi, and his Risâle-i Akîka is summarised and translated into the present day Turkish. Ahmed Münib Efendis father is Bandırmalı-zâde Şeyh Küçük Mehmed Gâlib Efendi (b. 1329/1911). Through his uncle Şeyh Mehmed Fahreddin Efendi (d. 1311/1893), he was introduced into sufism and received his ratification from his father, Mehmed Gâlib Efendi. He worked as an officer in Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti and retired from Cihât İdâresi Kâtipliği in 1909. Ahmed Münib Efendi, who died in 1336/1918 in Üsküdar, has left a lot of works, published or unpublished. Risale-i Akika, published in 15 pages in 1319/1901-1902, explains the rules of akika clearly according to the Hanefi doctrine. However, the rules are also detailed in respect with Şâfiî, Hanbelî and Mâlikî doctrines The booklet also cites some views from Ehl-i Sunnah scholars as well as citations from the authors Hukûk-ı Veled.