SURİYELİ MÜLTECİLERİN AVRUPA’YA YAYILIMI: ANALİTİK VE KARŞILAŞTIRMALI BİR DEĞERLENDİRME

Suriye’deki iç savaş, 2011’den bu yana beş milyondan fazla kişinin komşu ülkelere göç etmesine neden olmuştur. 2015 yazında Avrupa’ya yeni bir mülteci dalgası geldikten sonra, AB, Avrupa’ya giden mültecilerin akışını kontrol etmek ve azaltmak için Türkiye ile Mart 2016’da iltica taleplerini ve düzensiz göçü sınırlama konusunda anlaşmıştır. Bu çalışmada, “mülteci yayılma etkisini” anlamak için, mültecilerin göç hareketlerinin dinamiklerini belirleyen bireysel ve yapısal faktörlere odaklanılmaktadır. Bu makalede sunulan bulgular, Ocak 2015- Eylül 2015 tarihleri arasında Antakya, İzmir, Kilis, Mardin ve Şanlıurfa’da 100 Suriyeli mülteci (her şehirden 25 Suriyeli mülteci) ile yarı yapılandırılmış yüz yüze derinlemesine görüşmelere dayanarak elde edilmiştir. Suriyeli mülteciler örneği üzerinden, bu çalışmada “mülteci yayılma etkisi” kavramının kullanımı eleştirel bir biçimde sorgulanarak, mülteci hareketlerinin yayılmasına neden olan makro, mezo ve mikro düzey bağlamların analizi yapılmaktadır. Ayrıca, küresel göç politikalarının yalnızca siyasi ve toplumsal güvenlik kaygılarıyla sınırlandırılmaması gerektiği, aynı zamanda kitlesel mülteci akışlarının yönetiminde insan faktörünün de dikkate alınması gerektiği savunulmaktadır.

SYRIAN “REFUGEE SPILLOVER” INTO EUROPE: AN ANALYTICAL AND COMPARATIVE PERSPECTIVE

The Syrian conflict has caused more than five million people to migrate to neighboring countries since 2011. After a new wave of refugees arrived in Europe in 2015, the EU collaborated with Turkey to control and reduce refugee flows arriving in Europe in March 2016. In understanding the “refugee spillover effect”, this paper pays attention to the individual and structural factors that determine the dynamics of refugee movements. The findings are based on in-depth interviews with 100 Syrian refugees in Antakya, İzmir, Kilis, Mardin and Şanlıurfa from January to September 2015. This paper critically questions the use of the notion of “refugee spillover effect”, and suggests an analysis of macro, mezo and micro-level contexts, that lead to emergence of spilling over of refugee movements. It is argued that global governance politics should not limit to political and societal security concerns, it should consider human aspect in responding the mass refugee flows.

___

  • N/A